Ahşaptan "gümbür" adı verilen yayık içerisine konulan yoğurt, su katılarak insan gücüyle çırpılıyor. Böylece tereyağı alınan yoğurt, daha sonra ayran yapılıyor.
Ayran da odun ateşinde pişirilip suyundan arındırılmasının ardından bez torbalarda bekletilip çökeleğe dönüştürülüyor.
Kızyusuflu köyünde yaşayan Hatice Tarımcı, büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinin zor ve zahmetli bir iş olduğunu söyledi. Köyde yaşayanların süt, yoğurt, tereyağı ve çökelek gibi ürünlerin yapımının uzun bir zaman gerektirdiğini dile getiren Tarımcı, şöyle konuştu:
"Çukurova bölgemizde hava şartlarına bağlı olarak büyükbaş hayvanlarımızın dağlardaki otlarla beslenmesine büyük önem veririz. Buğday, arpa, mısır, saman ve yoncanın yanında kokusu ve tadıyla doğal olarak yetişen onlarca bitkiyle besleriz. Atalarımızdan öğrendiğimiz geleneksel yöntemlerle sütünden birbirinden lezzetli yiyecekler yapıyoruz. Bizim ürettiğimiz süt, peynir, tereyağı ve yoğurdun tadı, aroması farklıdır. Hiçbir katkı maddesi kullanmayız."