İnsan ömründe bir kez olsun kılınması tavsiye edilen Tesbih namazı kılınışı vatandaşlar tarafından araştırılmaya başlandı. Bugünün Miraç Kandili olması ile birlikte anlam ve önemine uygun ibadet ederek bugünü geçirmek isteyen vatandaşlar konu ile ilgili "Tesbih namazı nasıl kılınır, ne zaman kılınır, faziletleri nelerdir?" sorularına yanıt aramaya başladı. Bugün idrak edilen Miraç Kandili'nde vatandaşların gündemine gelen Tesbih namazı kılınışı, dört rekattır. İşte kılınışı ve faziletleri gibi tüm detaylar.
TESBİH NAMAZI NASIL KILINIR?
"Allah rızası için tesbih namazı kılmaya" diye niyet edilerek namaza başlanır. Sübhâneke'den sonra 15 kere "Sübhânellâhi ve'l-hamdülillâhi velâ ilâhe illallahü vallahü ekber" denir. Sonra eûzü besmele çekilir, Fâtiha ve sûre okunduktan sonra 10 kere daha "Sübhânellâhi ve'l-hamdülillâhi velâ ilâhe illallahü vallahü ekber" denilir. Bu tesbih, rükûya varınca 10 kere, rükûdan doğrulunca 10 kere, birinci secdede 10 kere, secdeden kalkınca 10 kere, ikinci secdede 10 kere söylenir. Böylece her rekâtta 75 tesbih yapılmış olur.İkinci rekâta kalkılınca yine önce 15 kere tesbih okunur, ardından besmele çekilip Fâtiha ve sûre okunup 10 kere tesbih getirilir. Kalan rekatlar aynı şekilde tekrarlanır ve böylece 4 rekât tamamlanmış ve toplam üç yüz tesbih edilmiş olur.
TESBİH NAMAZI NASIL KILINIR?
Müslümanlar ömürlerinde bir kez Tesbih namazı kılmaları tavsiye edilir. Kerahet vaktinde kılınmaz, genellikle Kadir Gecesi'nde kılınır.
TESBİH NAMAZI KAÇ REKAT?
Tesbih namazı 4 rekattır. 4 rekat olmasına rağmen okunulan dua ve sureler gereği uzundur.
TESBİH NAMAZI FAZİLETİ
Resûl-i Ekrem (s.a.s.) amcası Abbas'a, "Bak amca, sana tam on faydası olan bir şey öğreteyim; bunu yaparsan günahlarının ilki-sonu, eskisi-yenisi, bilmeyerek işlediğin-bilerek işlediğin, küçüğü-büyüğü ve gizli yaptığın-açıktan yaptığın on türlü günahını Allah bağışlar." diyerek bu namazı tavsiye etmiş ve öğretmiş; Hz. Abbas da bunu her gün yapamayız, deyince Hz. Peygamber, bu namazın haftada bir, ayda bir, yılda bir veya ömürde bir defa kılınmasının da yeterli olacağını belirtmiştir (Ebû Dâvûd, Tatavvu', 14; Tirmizî, Salât, 238).