Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Televizyonculukta deniz bitti mi?

Yıllardır bu sütunlarda televizyon sektörünün ileri gelenlerini uyarıp durmaktayım;
'Bindiğiniz dalı kesiyorsunuz, altın yumurtlayan tavuğu boğazlıyorsunuz.
Yapmayın, etmeyin. Hepiniz freni patlak bir kamyonda yokuş aşağı gidiyorsunuz.
Duvara çarpmak üzeresiniz' diye...
Sonunda olan oldu.
Sektör, ekonomik açıdan çöktü. Birkaçı hariç, neredeyse tüm kanallar büyük bir ekonomik darboğazın içinde. Mahkemeler, kanal yönetimlerinden alacağını tahsil etmeye çalışan davacılarla dolu. Öyle ki, kanallar arasında kapıya kilit vurup kepengi kapatmaya hazırlananlar bile var.

DAMPING VAR
Eskiden projeler havada kapışılırdı.
Şimdi yapımcılar, proje götürdükleri kanal yönetimlerinden şöyle bir yanıt alıyorlar:
'Tamam yayınlayalım da kaç para vereceksin?' Yani kanallar artık program yayınlamak için para istiyorlar. Şimdi sponsor bulmadan bir kanala program kabul ettirmenin imkanı yok. Oysa eskiden öyle miydi? Kanal yönetimleri güvenip inandıkları projeyi alır, sponsor bulur, reklam- pazarlama bölümünü hareket geçirir, reklam portföyü hazırlar, yapımcıyı da paraya boğardı. Şimdilerde yapımcılar ne yapıyor biliyor musunuz? 'Abi siz bizim diziyi/programı yayınlamaya başlayın. Şu kadar reyting almazsam, para istemem' diyorlar. Ya da koca programı ya da diziyi kanala teslim edip içindeki reklam kuşaklarından birkaç dakikaya fit oluyorlar.
Bu aralar program ve dizi ücretlerinde de acayip bir damping var. Bir zamanlar burunlarından kıl aldırmayanlar, şimdi üç paraya program yapabilmek için neredeyse kanal kapılarında yatıyorlar.
Artık televizyonculukta yeni bir devir başladı. Sadece parası olan kendini ekranda gösterebilecek.
Başta tıp programlarının doktor konukları olmak üzere, yapım ve yayınlara katılanlardan ekstra para talep edilecek. Diyelim ki yeni piyasaya çıkmış bir popçusunuz; bir müzik-sohbet programında tek şarkılık performans için yapımcıya para ödeyeceksiniz.
Oyuncular da bu büyük kriz yüzünden inanılmaz bir ücret indirimine gittiler. Eskiden bölüm başına 80-90 bin lira alanlar, şimdi yüzde 30'a varan indirimlerle kontrat imzalıyorlar.
Demem o ki; oyunculara ve belli başlı yapımcılara saçılan milyon dolarlar, yanlış yayın ve reklam politikaları, internet yayınlarıyla rekabet edecek düzenlemelere girişilmemesi, kanal yönetimlerinin ehil olmayan hısım akraba, dost ve tanıdığa emanet edilmesiyle, kamyon sonunda duvara çarptı...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA