Son dakika haberi: Ülkenin birçok noktasında çıkan orman yangınlarına uyumadan, dinlenmeden bazen bir bardak su bile içemeden müdahale eden kahraman ekip SABAH'a konuştu.
Kullandıkları orman yanını söndürme helikopteri ile birçok yangının büyümeden kontrol altına alınmasını sağlayan kahraman pilotlar, "Biz yeşil vatan için canımızı ortaya koymaya hazırız. Korkmuyoruz, pes etmiyoruz, alevlere karşı savaşıyoruz" dedi.
MÜCADELEMİZİ GÖRMEZDEN GELENLERİ BİR KOVA SUYLA YANGINI SÖNDÜRMEYE DAVET EDİYORUM
Kuraklık ve sıcak havaların etkisiyle her an yangın çıkma riski taşıyan birçok şehirde hazırda bekleyen Orman Genel Müdürlüğü (OGM) teşkilatı, gerek yer gerekse hava ekibiyle kahramanlık destanı yazıyor.
Bu sene Sakarya, Bolu- Göynük, Yayladağı, İzmir-Gaziemir ve Sarnıç ile Bursa-Harmancık'ta çıkan orman yangınlarında T70 helikopteriyle görev alan pilot Ümit Kökçü, alevlerle mücadele ederken bir yandan da "Uçakları özellikle uçurmuyorlar, ormanları alevlere teslim ediyorlar" eleştirilerine maruz kaldıklarını söyleyerek "Türkiye, hem hava hem de yer ekipleriyle, filosuyla dünyanın en güçlü filosuna sahip ülkelerin başında geliyor.
Yeteri kadar emek verilmediğini ve yangınlarla mücadele edilmediğini ima edenleri de bir kova su taşıyarak yangınları söndürmeye davet ediyorum. Klavye başında yapılan eleştiriler bizleri elbette yıldırmıyor. Biz yeşil vatanı, geleceğimiz için korumaya devam edeceğiz" dedi.
BİZ KORKMAK İÇİN DEĞİL SAVAŞMAK İÇİN YETİŞTİRİLDİK
Yangın söndürmek için uçuş sırasında dumanın her yeri kaplamasıyla görüşü kaybetmek, özellikle dağlık arazilerde dağ, tepe olma riski, elektrik direkleri, ve aynı anda uçuş yapan hava araçlarının da birbiriyle yakın teması gibi riskleriyle karşı karşıya olduklarını anlatan Kökçü, 23 yıllık Svorsky pilotluğu tecrübesiyle yangınların içine dalarken korku değil heyecan ve hırs yaşadıklarını söyledi.
Kökçü, "Bizler korkmak için değil, düşmana karşı savaşmak için yetiştirildik. Bu ister cephede düşman askeri olsun ister alevler olsun korkmadan mücadelemizi veriyoruz. O an hissettiğimiz tek duygu yanan ağaçları, hayvanları görüp daha çabuk söndürmek üzere hırslanmamızdır" ifadelerini kullandı.
Sakarya-Gevye'de çıkan ve 4'üncü gününde kontrol altına alınan yangına ilişkin konuşan Güler, "Sakarya-Geyve yangınlarında ortalama uçuş süremiz günlük 7,5-8 saatti. Bu süre zarfında genellikle İznik Gölü ve Sapanca Barajı'ndan su alarak bu yangınlara müdahale ettik.
Orman yangınlarının karakteristik özelliği gereği ilk bir saat içerisinde yangını söndürebilirseniz net olarak başarılı olabilirsiniz. Eğer söndüremezseniz maalesef yangının bir saat sonrasında her saatte şiddeti katlanarak artıyor.
4 katı, 8 katı, 16 katına kadar çıkıyor maalesef. Sakarya yangınında da aslında yeterli hava aracı vardı. Yeterli yer birliği vardı. Ama maalesef arazi biraz sıkıntılı bir araziydi. Rüzgar şartları maalesef çok güçlüydü. Bundan dolayı da bütün çalışmalara rağmen yangın yayılma eylemi gösterdi" diye anlattı.
Bu durum ister istemez orada görev yapanlara demoralizasyon yaratıyor. Ama biz netice itibariyle profesyonel insanlarız. Yapmamız gerekeni biliyoruz. Bizlerde pes etme, bırakma duygusuna yer yoktur. Bizim temel amacımız dünyamızın, vatanımızın ormanlarını korumak.