Yayıncılıkla uğraşmaya başladığım yıllardan beri kitap fuarlarını hep dört gözle bekledim. Çünkü kitap fuarları, yayıncılarla okurları, okurlarla yazarları buluşturan küçük bir cemiyet işlevi görür. Yayınevleri yeni kitaplarını bir arada sergilemekten mutludur. Çünkü her yayıncının aklında bir toplam fikri vardır. Çeşitlilik de cabası. Yayınevinin aklındaki kanon böylece toplu bir şekilde ortaya çıkmıştır. Bir tür dünya haritası gibidir o kanon ve yayıncı o haritaya bakarak kendisine yeni "kızıl elma"lar tespit etmeye gayret eder. Yine yayıncılar açısından bakarsak, okurun hangi kitaplarına daha çok ilgi gösterdiğini neredeyse bir laborant titizliğinde tespit eder. Ve tabii ki desteklenmesi elzem olan bu kuruluşların kasasına taze para girer fuarlar sayesinde.
Meraklı okurlar için fuarlar ayrı bir heyecandır. Orada takip ettiği yayınevlerinin yayın haritasına yakından şahitlik eder. Sevdiği yazarlarla tanışmak, onlarla vakit geçirip kitap imzalatmak bir okur için fuarın vazgeçilmezlerindendir. Hem aklındaki kitaplara fuarlarda özel indirimlerle erişir, hem de yayınevlerinden yüz yüze taze bilgiler alır. Ola ki sevdiği yazarlardan biriyle karşılaşıp bir kahve içsin, kitap bazaları arasında diğer meraklı kaarilerle vakit geçirsin. Bunlar okurlar için hep tatlı tesadüfler arasındadır. İyi okur için fuarlar bu anlamda bir nimet gibidir. Arjantinli öykücü Borges'in cenneti kütüphane raflarından kurulu bir yer olarak hayal etmesi, kitap tutkunlarının kıtalar aşan ortak sevinç cümleleri arasındadır.

Fuarlar yazarlar için de pek çok kıymeti içinde barındırır. Başka yayınevlerinin faaliyetlerini yakından izler yazar. Başka yazarlarla karşılaşır. Onlarla ayaküstü başka yazarların başka kitapları hakkında konuşulur. Arada tatlı hırçınlıklar, tuhaf çekemezlikler katışır gider. Yazarlığın şanındandır bunlar da. Yeter ki ahlak sınırları içinde yaşansın. Sonra imza günleri elbette. Yazarların okurlarıyla yüz yüze tanıştıkları en değerli ortamlardır. Yazar, hangi kitaplarına hangi okur türünün daha çok ilgi gösterdiğini bizzat müşahade eder. İleride kaleme alacağı eserleri için minik deneyler gerçekleştirir. Eleştirilerle övgüleri aynı anda göğüsler. Siperle cephe birbirine karışır biraz. Olsun. Yazarlar için de paha biçilmez kıymetler barındırır kitap fuarları.
Yayıncılar, yazarlar, okurlar... Birbiriyle neredeyse kuzenlik ilişkisi içinde uzaktan görüşen bu üçlü fuarlar sayesinde bir araya gelmiştir.
Bugünlerde artık ülkemizin birçok şehrinde fuarlar organize ediliyor. Özellikle taşra şehirlerinde düzenlenen fuarların işlevi ve değeri çok büyük. Ve kitapçılık sektöründe internet üzerinden satışlar mağaza satışlarını zorluyor artık. Tüm dünyada yaşanan bu gelişmenin artıları da epey fazla. En azından kitaba ulaşmayı hızlandırıyor. Öte yandan, okurun kitapla kurduğu ilişkiyi de kısıtlayabiliyor. Hepimizin başına gelmiştir; bir kitapçıya girdiğinizde bazen rafları gezerken bir kitap çarpar gözünüze. Ya kitabın adına ya kapak tasarımına ya da arka kapak yazısına vurulursunuz. Ola ki yazar hakkında hiçbir malumatınız olmasın. Moda tabirle "kör alış" yaparak o kitabı alırsınız. Sonuçları tartışılır ama anısı her zaman insanda silinmez izler bırakabilir.
Daha önce denemediyseniz neden olmasın. Sahaflar ve kitapçılar böylesi keşiflere ve küçük sürprizlere gebedir. Fuarlar işte bu keşifleri zirveye taşır.
Fuarlar şimdilerde kitapçılık çerçevesinde gelişen diğer kültürel nesnelere de ev sahipliği yapıyor. Yayınevleri güzel ayraçlar basıyor, okurların sırtında bez çantalar görüyorum.
Ayrıca bazı fuarlarda dergiler için de epey yer ayrılıyor. Bu arada 9 – 12 Ekim arasında Rami Kütüphanesi'nde sadece dergilere ayrılmış 16. Dergi Günleri de ziyarete açılacak.
İstanbul'da ikamet eden okurlarımıza tavsiyemdir. Yine kitap kültürü çerçevesinde şekillenen daha niş bir alana hitap etse de gün geçtikçe okurların ve yazarların ilgisini çeken bir başka fuardan daha bahsetmek isterim:
Penfest'ten. 8 – 9 Kasım tarihleri arasında Çırağan Palace Kempinski'de gerçekleştirilecek olan fuar dolma kalem ve defter tutkunlarının ilgiyle beklediği bir organizasyona dönüştü.
2018'den bu yana kapılarını açan fuarın bu sene de epey sürprizi var diye duydum. Hadi o da tavsiyem olsun.
Kitap okumak aynı zamanda "kitap" kavramıyla birlikte gelen bazı kültür ögelerini de bir araya getiriyor. Ve kitap kültürü insanoğlunu bir miktar inceltiyor. İnce insana rastlamanın giderek zorlaştığı günümüzde kitaba kıymet veren organizasyonlarda ve cemiyetlerde bulunmak çok kıymetli. Umarım, fuarların ve kitap/kitapçılık çerçevesinde düzenlenen cemiyetlerin sayısı hızla artar.

FUAR TAKVİMİ
Yazı boyunca fuarlardan bahsetmişken sizler için küçük bir fuar takvimi de hazırlamasam olmazdı.
Turkuvaz Yayın Grubu da bu seneyi çok değerli kitaplarla açmıştı. Eylül ekim döneminden itibaren de epey yeni kitap geliyor.
Sizler de bu hareketliliği fark etmişsinizdir. Aşağıda sıraladığım fuar takvimini takip ederseniz Turkuvaz Yayın Grubu'nın kitaplarına ve düzenleyeceği imza günlerine de katılabilirsiniz.
26 Eylül – 5 Ekim Rami Kütüphanesi'nde Uluslararası İstanbul Çocuk Kitapları Fuarı
26 Eyül - 5 Ekim Pendik Kitap Fuarı
4 – 13 Ekim Kocaeli Kitap Fuarı
11 – 20 Ekim Kayseri Kitap Fuarı
11 - 19 Ekim Üsküdar Kaymakamlığı Kitap Fuarı
12 – 20 Ekim Şahinbey Kitap Fuarı
17 – 26 Ekim Kahramanmaraş Kitap Fuarı
19 – 27 Ekim Konya Kitap Fuarı
25 Ekim – 3 Kasım Gaziantep Kitap Fuarı
26 Ekim – 3 Kasım Bağcılar Kitap Fuarı
16 – 24 Kasım Ümraniye Kitap Fuarı
16 – 24 Kasım Elazığ Kitap Fuarı