Dosyada iki kapsamlı söyleşi yer alıyor. Prof. Dr. Erhan Afyoncu ile gerçekleştirilen "Osmanlı'da falcılar, büyücüler, cinci hocalar cezalandırıldı" başlıklı röportaj, Osmanlı'da müneccimlik kurumunun devletle ilişkisini, falcılık ve büyücülüğün toplumdaki yerini ve bu uygulamalara yönelik yaptırımları tarihsel bağlamıyla tartışıyor. Doç. Dr. Gülenay Pınarbaşı ise "Maneviyat abonelik sistemine bağlandı" başlıklı söyleşide klasik astrolojiden dijital mistisizme uzanan dönüşümü, modern dünyada maneviyatın tüketim kültürüyle kurduğu ilişki üzerinden yorumluyor.
TEKNOLOJİ ÇAĞINDA ANLAM ARAYIŞI
Dosyada Mehmed Temelli, geleceği bilme arzumuzun insanı fallara ve burçlara yönelttiğini "Kılavuzu astrolog olanın akıbeti nic'olur?" yazısıyla ele alıyor. Ömer Beyoğlu, "Rasyonel çağın irrasyonel sığınağı" yazısında teknoloji dünyasında insanların hayatlarını akılcılıktan ziyade dijital ezoterizm ile şekillendirdiğini anlatıyor. Özlem Uluç Küçükcan ise yapay zekâ çağında manevi ihtiyaçların astroloji gibi ezoterik söylemlerle nasıl giderildiğini "Dijital çağda metafizik bilgi ve astroloji ile anlam arayışı" isimli yazısında tartışıyor. Didem Akyıldız Ay, bize bu sayıda "Osmanlı halkının kaygı atlası" isimli yazısıyla Osmanlı döneminde falnamelerin belirsizlikle başa çıkmadaki işlevini anlatırken Galip Çağ, "Osmanlı'da büyü ve sihir ile mücadele" başlığıyla o dönemlerde toplumda yayılan hurafelerle devletin nasıl başa çıkmaya çalıştığını ele alıyor.
Enis Doko'nun "Kuantum ne söyler/ne söylemez?" yazısının Ufuk Karakullukcu'nun "Yapay zeka modern zamanların kahini mi?" makalesi geliyor. Hümeyra Yabar, modern dünyada insanın psikolojik tamponlara duyduğu ihtiyacı "Yıldızlarda ne arıyoruz?" yazısıyla anlatırken Gönül Yonar, modern astrolojinin mitoloji ile ilişkisini "Baru rahiplerinden modern gökbilime" başlığıyla aktarıyor. Dosyanın diğer makaleleri arasında Betül Yeşil Çelik'in "Bir astrologla aynı odada"; Cafer Durmuş'un "İbrahim Hakkı'nın Mârifetnâme'si ve astronomi"; İsmihan Şimşek'in "İki arada bir derede" ve Hilmi Demir'in "Kaderimi yıldızlara sordum, algoritmalar görüldü attı" isimli yazıları yer alıyor.
Bu ayki sayıda Bercan Tutar "Mütefekkir Sadık Albayrak'tan çığır açıcı bir vesika daha" isimli makalesinde "Sayın Albayrak imzalı her eser bizden sonraki nesiller için de birer hayat ağacı niteliğinde olacaktır" diyerek eserlerin önemini vurguluyor. Ahmet Özhan'ın "Ses, Söz, Sevgili" köşesiyle zenginleşen bu sayıda Halil Berktay, "Sanat ve edebiyatta İngiliz sömürgeciliği" isimli yazı dizisinin ikincisini "Kolonyal köleliğin çocuklaştırılması" temasıyla ele alıyor. Kübra Sönmezışık, sanatın yıllar içindeki dönüşümünü ele alarak "Sanatın boş tahtı: Yeni otorite kim?" başlıklı bir yazı kaleme alıyor.