Barış içinde bir dünya tüm insanlığın umudu. Münih Güvenlik Konferansı'nda da başta Suriye olmak üzere mevcut çatışmalara çözüm yolları aranıyor. İşte dünyanın en tehlikeli on çatışma bölgesi…
Suriye / Irak:
Suriye ve Irak'taki çatışmalarda radikal İslamcı IŞİD en güçlü çatışma tarafları arasında yer alıyor.
Her iki ülkede de geniş toprakları eline geçiren ve buralarda 'hilafetini' ilan eden IŞİD'in yanı sıra Suriye'de Esad rejimi diğer İslamcı muhalif gruplara karşı da savaşıyor.
Nijerya'nın kuzeydoğusunda kanlı saldırılar düzenleyen örgüt, mart ayında IŞİD'e biat etmesinin ardından IŞİD'in Batı Afrika kolu işlevi görüyor.
2014 yılı nisan ayında çoğu Hristiyan 200'den fazla kız öğrenciyi kaçırmasıyla dünya kamuoyunun dikkatini çeken örgüt, tahminlere göre 2009 yılından bu yana 14 bin kişiyi öldürdü. Yaklaşık 2,5 milyon kişi Boko Haram şiddetinden kaçmak için evlerini terk etti.
Libya:
Devlet Başkanı Muammer Kaddafi'nin devrilip öldürülmesinin üzerinden beş yıl geçerken ülke 'düşkün devlet' (failed state) haline geldi.
Güney Çin Denizi:
Çin Denizi'nde Çin ile komşu ülkeler toprak konusunda anlaşmazlık yaşıyor. Çin Halk Cumhuriyeti, ada ve resifleri de kapsayan 3.5 milyon kilometrekarelik alanın yüzde 90'lık bölümü üzerinde hak talep ediyor.
Çin Halk Cumhuriyeti, ada ve resifleri de kapsayan 3.5 milyon kilometrekarelik alanın yüzde 90'lık bölümü üzerinde hak talep ediyor. Alanın bazı bölümlerinin Çin kıyılarına uzaklığı 800 kilometreyi aşıyor.
Özellikle Vietnam ve Filipinler Çin'in hak talebine karşı çıkıyor. Tartışmaya ABD'nin de müdahil olması sorunun çapının büyümesi tehlikesini beraberinde getiriyor. ABD'nin geçen yıl bir savaş gemisi ve B52 bombardıman uçaklarını bölgeden geçirmesi Çin'in sert tepkisine yol açmıştı.
Uluslararası topluluk bu tür füze denemelerinin arkasında gizli nükleer silah programı bulunduğunu düşünüyor. Pyöngyang'ın nükleer kapasiteli orta menzilli füzeler geliştirmesi halinde Güney Kore'nin doğrudan tehdit altına girmesinden endişe ediliyor.
Afganistan:
Ülkede güvenliğin NATO'dan Afgan güvenlik güçlerine devredilmesinin ardından çatışmalar yeniden şiddetlendi.
Radikal İslamcı Taliban'ın kontrolü altındaki topraklar giderek genişledi ve 2001 yılından bu yana sahip olduğu en geniş alana yayıldı.