Yavruyken sokaktan aldığımız kedi yavrusu, daha ilk yaşını bitiremeden hastalanıp yürüyemez hale geldi. Veteriner, tedavisinin mümkün olmadığını söyleyip, 'uyutmayı' yani öldürmeyi önerdi. Eşim veterineri zalimlikle suçluyor. Ne yapmalı? (E.E. )
Hangisi zalimlik? Çekilen korkunç acıları uzatmak mı, çabuk ve acısız bir ölümü savunmak mı? Veterineriniz, savunduğu görüşte yalnız değil: ABD'de Veterinerlik Tıbbı Derneği, hayvan ölümcül hastaysa veya tedavinin mali ve duygusal yükü, katlanılamayacak kadar ağırsa, ötanazinin (hekim destekli ölüm) geçerli bir tercih olabileceğini söylüyor. Bizdeki Veteriner Hizmetleri Kanunu da,
acı çektiren ve iyileşme durumu olmayan hastalıklarda hayvanlara ötanazi uygulanabileceğini kabul ediyor. Buna karşılık bazı hayvan severler, ötanaziye,
kadere müdahale olduğu gerekçesiyle karşı çıkıyor. İyi ama ölümün eşiğindeki bir hayvanın hayatını tıbbi müdahalelerle uzatmanın bizzat kendisi kadere ve doğaya müdahale değil mi? Bence veterinerinize kulak verin.
Otobüste koltuğu yatırmak etik mi? YARIM YATIRMAK ETİK
Uzun yıllardır aklıma takılan bir soru var. Otobüslerde oturduğunuz koltuğu geriye doğru yatırınca arkadaki yolcu çok sıkışıyor. Önde oturanın koltuğu yatırma hakkı var ama başkasının alanına tecavüz hakkı yok. Çarelerden biri, arkada oturanın iznini almak. Ama ya izin vermezse?
Ve önde oturan yolcu hastaysa? (S.Y.) İnsanlık tarihinin en eski etik ilkelerinden biri
"Kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapma" der. Arkada oturan hangi yolcu öndeki koltuğun burnuna dek yatırılmasını ister ki? Aslında asıl suç ne öndeki koltuğu yatıranda, ne de arkada oturanda. Ya kimde? ABD'de 'Bayan Cemiyet Kuralı' ismiyle okurların sorularını yanıtlayan Judith Martin'e göre koltuklar arasındaki mesafeyi bu kadar kısa tutan şirketlerde. Martin haksız değil. Mesafeyi dar tutup bir de üstüne öndeki yolcuya koltuğunu yatırma izni vermek, paradokstan başka bir şey değil. Belki de devletin 'koltuk kavgası'na el koyup arkadaki birkaç koltuğun hastalara ayrılmasını sağlaması gerekiyor. Ya da aradaki mesafeye alt sınır getirmesi.
Bazı havayolu şirketleri koltuk mesafesini diğerlerinden daha geniş tutabildiğine göre bu pekala mümkün. "Devletin başka derdi yok, bir de koltukların mesafesiyle mi uğraşacak?" denebilir. Ama unutmayın, koltuk mesafesi otobüslerdeki en ciddi kavga sebeplerinden biri. "Devleti beklerseniz daha çok beklersiniz," dediğinizi duyar gibiyim. Öyleyse 'koltuk kavgası'nı şimdilik karşılıklı nezaketle çözelim. Biraz önce sözünü ettiğim Judith Martin'in önerisi şöyle: Koltuğu mutlaka yatırmanız gerekiyorsa yarım yatırmaya ne dersiniz?
Kaçak yabancı çalışanı ihbar etik mi? ETİK DEĞİL
Kısa bir süre önce ayrıldığım şirkette, çalışma izni bulunmayan yabancı personel görev yapıyor. Aralarında vize süreleri geçmiş olanlar da var. İlgililere bildirmek etik olur mu? (A.)
İnsanları karda kışta işlerinden ve evlerinden edip, sınır dışı olmalarına yol açmak, vicdanlı bir davranış değil. Sevgili okur, vicdansızlık nasıl etik olabilir ki?