Çalıştığımız kuruluşun giyimle ilgili çok katı uygulamaları var. Çalışanlar zaman zaman giyimleri nedeniyle uyarılıyor. İnsanların kıyafetine bu kadar karışmak etik mi? (S.C.)
SABAH'ın internet sitesinde yazarken, işyerinde giyim meselesiyle ilgili benzeri bir soruyu yanıtlamıştım. O gün söylediklerim sizin için de geçerli: Her işin bir giyim kuralı var. 'Home Office' (Ev ofis) ortamında çalışanların işe çamaşırla gitmesi bile mümkün. Ama bu tabii istisnai bir durum. Otel havuzlarında çalışan animatörler işe şortla gidebilir ama bankalarda geçtik şortu, kahverengi takım elbise bile hoş karşılanmaz. Bankacılığın rengi koyudur. Askerlerin neden kırmızı üniforma giymediğini sorgulamak ne kadar saçmaysa, bankacıların neden jean giymediğini sorgulamak da o kadar saçma.
"Araç mesajdır," der ünlü iletişim düşünürü Marhall McLuhan. Luhan'a naçizane bir katkı yapayım: Giyim de mesajdır. Jean kuralsız bir dünyayı imler, lacivert takım elbise ise kuralların dünyasını.
1 milyon dolarım olsa ve koyacak bir banka arıyor olsam, jean giymiş bir yatırım uzmanına güvenmezdim, mesela. Ama bir fabrikam ve satmam gereken ürünler olsa, lacivert takım elbiseli birine değil, Cem Yılmaz ya da Sinan Çetin görünümlü bir reklamcıya güvenirdim. Yaratıcılık kuraldışı bir şey çünkü.
Dediğim gibi, her işin giyim kuralı ayrı.
Memurların nasıl kıyafet yönetmeliği varsa, büyük şirketlerin de giyim kuralları var. Bunda etiğe aykırı bir şey yok... Ama o kurallar elbette mesai bitimine kadar geçerli. İş dışında kimin ne giydiğine kimse karışmamalı.
ETİK