Kendisi altı aylıkken, altı çocuğunu bırakıp evi terk eden müteahhit babasının inşaat işleri yaptığı 'Ortadoğu'nun New York'u Dubai'de, patlayan flaşlar önünde bir Hollywood yıldızı edasıyla gülümserken gazetecilerin sorularını yanıtlıyor.
Petrol zengini Dubaili işadamlarının, sadece Emirliklerin değil, Arap Yarımadası'nın dört bir yanından gelmiş Türk dizisi hayranı erkeklerin ve dahi sırf Türk dizilerini izlemek için Türkçe öğrenmiş, dilimizi şakır şakır konuşan Lübnanlı kadınların hayranlık dolu bakışlarının yarattığı mahcubiyeti gizlemeye çalışarak her soruya cevap veriyor.
Gazetecilerden biri, "Zengin bir işadamından gelecek dizi teklifine var mısınız?" diye soruyor. Sanki dizi teklifinden değil, bir evlilik teklifinden söz edermişçesine sorulmuş 'teklifsiz' bir soru bu. Oynadığı dizilerle Ortadoğu'da pek çok insanın kalbini fetheden oyuncu Songül Öden -belki de daha önce "Var mı Ortadoğu'da sana göz koyan, evlenme teklif eden?" kabilinden sorulara da muhatap olduğu için- gazetecinin sorusundaki imayı sezmiş gibi "Burada önemli olan proje sahibinin kimliği ve zenginliği değil, proje ve senaryonun bize karşı duyulan sevgiye layık değerde ve kalitede olup olmamasıdır. Biz bu ilgi ve sevgiye karşı kendimizi sorumlu hissediyoruz, bu sevgiye yakışan senaryolarda rol almak istiyoruz," diye yanıt veriyor.
Anketlere göre Ortadoğu'da en çok sevilen Türkiyeli kadın oyuncu olan Songül Öden, şu sıralar Mısır'da oynayacağı bir dizi ile gündemde. Öden, Ortadoğu'da Gümüş adlı diziyle nam salmış bir oyuncu. O kadar nam salmış ki, bölgede 'Rose of Turkey' (Türkiye'nin Gülü) olarak anılıyor. Fakat ilk kez Türk yapımı olmayan bir dizide oynayacak. Dizinin adı Yeraltı. Dizinin yönetmeni Suriyeli Hatem Ali, Öden için "Gözlerini kullanma biçimi ve ifadesi büyüleyici," dedi.
ARAP AKTÖRÜN HAYRANLIĞI
Bundan daha önemlisi, 'Ortadoğu'nun Kenan İmirzalioğlu'su diyebileceğimiz Mısırlı aktör Ameer Karara da Öden'le ilgili hayranlık dolu cümleler sarf etti. Karara, Kant'ın, 'başının üstündeki yıldızlı gökyüzünden ve içindeki ahlak yasası'ndan bahsederkenki huzur ve mutluğu ile "Songül ay parçası. Kendisiyle konuşmak için Türkçe öğrendim, ama onun yüzüne baktığımda bütün kelimeleri unutuyordum. Onunla konuşurken heyecandan nutkum tutuluyordu," dedi.
Demek ki Türk dizileri ya da oyuncuları için Türkçe öğrenenler, Lübnanlı kadın izleyicilerden ibaret değil. Önemli aktörlere kadar uzayıp giden bir liste bu. Bu arada öteden beri Türkçe konuşanları hariç tutmak ve şanslı saymak lazım.
Karara'nın cümlelerini okuyunca insan şu soruyu sormadan edemiyor: "Araplar, Öden'de bizim göremediğimiz neyi görüyor?" Zira Songül Öden, her ne kadar Ortadoğu'da fenomenleşmiş bir oyuncu olsa da ülkesinde Umutsuz Ev Kadınları'ndaki performansını saymazsak büyük başarılara ulaşmış bir oyuncu sayılmaz. Bu dizide oynadığı yarı-Histerik Yasemin karakteri bana Pedro Almodovar'ın Sinir Krizinin Eşiğindeki Kadınlar filmindeki kadınları hatırlatıyor. Ki bu bile başlı başına dizide başarılı olduğuna delalet eder. Ama Öden'in bu hafta Üç Boyutlu Portre'ye konuk olmasının nedeni Ortadoğu'daki başarıları.
Songül Öden, aslen Bingöl Zazası olan bir anne ile Diyarbakır Zazası olan bir babanın kızı. Altı çocuklu ailenin beşinci çocuğu. Anne ve babası, kendi henüz altı aylıkken ayrılmış. Daha doğrusu baba evi terk etmiş. Şimdi Dubai'de inşaat işleri yapıyor. Songül Öden'in Dubai'de billboardlarda resmini görünce koltukları kabarıyormuş. Ne var ki Öden, babasının geç kalmış sahiplenmesine tepkili olmasa da biraz mesafeli.
17 Şubat 1979 Diyarbakır doğumlu olan Songül Öden Ankara'da büyüdü. Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü Oyunculuk Anasanat Dalı'ndan mezun oldu. Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı'nda yarı-zamanlı şan eğitimi aldı. Ankara Sanat, Ankara Deneme, Trabzon Devlet ve Diyarbakır Devlet tiyatrolarında roller aldı. Şu sıralar Kerem Alışık ile birlikte olmasının da etkisiyle Sadri Alışık Tiyatrosu'nda oynuyor. Öden'in filmografisinde pek sinema filmi yok. 2007'de Sınır adlı kısa filmde oynadı. 2009'da Acı Aşk ve 2011'de Orhan Kemal'in eserinden uyarlanan 72. Koğuş'ta oynadı. Ama sinemada ilerlemek istiyor. Oynadığı televizyon dizileri ise şunlar: Ferhunde Hanımlar (1999), Vasiyet (2001), Havada Bulut (2002), Gümüş (2005-2006-2007), Vazgeç Gönlüm (2008), Mükemmel Çift (2010), Umutsuz Ev Kadınları (2001-2012-2013). Öden, muhtelif kuruluşlardan bir düzineye yakın (10) ödül almış bir oyuncu.
MISIR'DAKİ KATLİAMI KINADI
Songül Öden, sosyal medyada, bilhassa da Twitter'da politik konularda sık sık görüş serdeden bir popüler figür. Mesela çok sevildiği Mısır'da darbeden sonra cuntanın işlediği cinayetleri de kınıyor, Suriye İç Savaşı'ndaki Esad rejimimin katliamlarını da… Ayrıca 'celebrity'lerin çok ilgi gösterdiği Gezi olayları sırasında yaşanan ölümlerden duyduğu üzüntüyü de dile getirdi. Polis şiddetini haklı olarak eleştirdi, ama itidal çağrısı da yaptı. Eylemcileri, provokasyona gelmemeleri konusunda uyardı.
Öden, politik sorunlarına da ilgili olduğu Ortadoğu'da neden sevildiği sorusuna, "Tam bu coğrafyanın tipiyim. Hem Doğulu, hem Batılı…" diye yanıt veriyor. Türkiye'nin ve her Türkiyeli'nin kadim meselesi Doğu-Batı sorunsalının, yani arada kalmışlığımızın zaman zaman avantaj da olabildiğini gösteriyor bu cevap.
Zaten bu sorunsalın yarattığı arada kalmışlığa ve ambivalence (çift değerli) ruh haline de gönderme yapmak amacıyla yazı için 'Ortadoğu'yu fetheden Zaza' başlığını uygun gördük. Malum, Türkiye Ortadoğu'ya açılacaksa bunu biraz da -Kürt sorununu çözdükten sonra- Kürtlerle yapacak. Umarız Öden, başlıkta etnik kökenine vurgu yapmamızı ayrımcılık olarak algılamaz. Bu riski düşünerek, kendime ve çevreme, "Ortadoğu'yu fetheden Türk' başlığını atsaydım ayrımcılık olarak algılanır mıydı?" diye sordum. Genellikle "Hayır," yanıtını aldım. O yüzden içim rahat.
Bu arada ben de 'Ortadoğu'ya açılırsam', geçtiğimiz günlerde yaptığım gibi Dubai'ye gidersem bir Songül Öden dizisi izleyeceğim. Elbette -haddinden fazla bir övünçle- 'kültürel milliyetçilik' yapabilme riskine karşı gerekli önlemleri almak kaydıyla…