Hollywood'un ünlü isimleri bir dönem daha gözlerden uzak bir yaşam sürmeyi tercih etseler de eninde sonunda yine parlak ışıkların altına geri dönüyor. Bu isimlerden biri de 1971 doğumlu Winona Ryder. Ryder, 1980'lerin sonunda şov dünyasında dikkat çekmeye başlamış 1990'lara gelindiğinde de dünya çapında şöhrete kavuşmuş bir isim. Uzun zamandır ortalarda görünmemeyi tercih eden Ryder, kısa süre önce popüler bir dijital platformda yer alan dizideki performansıyla yeniden dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Johnny Depp ve Keanu Reeves gibi şöhretler dünyasının en fenomen isimleriyle ilişki yaşayan Ryder, Hollywood'un dayatılmış güzellik algısının dışındaki fiziği ve yüzüyle hafızalara kazınmış bir isim. Yaklaşık 15 yıldır moda tasarımcısı ve etik tekstil şirketi sahibi Scott Mackinlay Hahn ile birlikte. Dediğimiz gibi son günlerde hem bu fantastik dizideki performansıyla hem de yıllara meydan okuyan güzelliğiyle çok konuşuluyor. Durum böyle olunca Ryder'dan bahsetmemek imkansız gibiydi.
Kökleri Rusya'ya ve Ukrayna'ya dayanan Ryder'ın annesi bir yazar ve yapımcı. Babası da yayıncı, yapımcı, yazar ve aktivist. Ryder'ın çocukluğu tahmin edebileceğiniz üzere sanatçılarla iç içe geçti.
'CADI' DİYE ALAY ETMİŞLER
Ailesi ile okula başlamadan evvel bir dönem televizyon ve telefonun olmadığı bir büyük komünde de yaşadı. Bu da onun doğal olarak kitaplara, edebiyata ve sanata ilgi duymasını sağladı. Ancak okul çağı gelip de okula başladığı dönemde büyük zorluklarla karşı karşıya kaldı. Okulundaki çocuklar onun sade ve kısa saçlı görüntüsüyle alay etti. Hatta onun bir erkek çocuğu olduğunu söyleyenler bile oldu. 1983 yılında yani 12 yaşındayken konservatuvara gitmeye başladı. Ve ilk oyunculuk derslerini aldı. 1988 yılında kült bir film olan Beetlejuice'da rol aldı. Tüm okul hayatı boyunca alay edilen ve akranları tarafından kötü davranışa maruz kalan Ryder filmin popülaritesi sayesinde tüm bu olayların sona ereceğini düşünmüş. Ancak yıllar sonra bu konu hakkında verdiği röportajlarda, "Cidden tüm o kötü tavırların biteceğini düşünüyordum. Oysa her şey daha kötü oldu. Bu sefer de bana 'Cadı' demeye başladılar" diye konuştu.
KUSURSUZ VE ÇARPICI OYUNCULUK
Okulda olumlu yorumlar almasa da arka arkaya aldığı tüm roller onun sadece ülkesinde değil tüm dünyada tanınan bir isim olmasını sağladı. Oyunculuğu kusursuz ve çarpıcı bulunuyordu. Gazetelerde her performansıyla ilgili olarak oldukça iddialı ve olumlu makaleler yayınlanıyordu. 1990'a gelindiğinde Edward Scissorhands, Mermaids ve Welcome Home, Roxy Carmichael filmlerinde rol aldı. Her biri de ayrı ayrı kült oldu. 1992'de Dracula'da, ardından Martin Scorsese'nin The Age of Innocence filmlerinde rol aldı. Ardından Little Women'da... Filmlerin sinema hafızasında ne kadar önemli filmler olduğunu yeniden ifade etmeme gerek bile yok sanırım. Fantastik filmlerde de dönem filmlerinde de başrolde bu kadar rahat yer alıp, izleyiciyi performansının gerçekliğine inandırabilecek yetenekte çok fazla kadın oyuncu olmasa gerek.
ŞÖHRETLER SOKAĞI'NDA
2000'li yıllara kadar da en az bu filmler kadar popüler ve önemli birçok filmde başrol olarak yer aldı Winona Ryder. Zaten bu nedenle de genç yaşında, 2000'de Hollywood Şöhretler Sokağı'nda Ryder'a da bir yıldız verildi. 2000'lere iyi girse de milenyumun ilk yılları onun için pek de iyi geçmedi.
Ağır mide sorunları nedeniyle sayısız kez hastaneye kaldırıldı. Rol alacağı projeler iptal edildi. 2006'lara gelinceye kadar da oyuncu olarak tam bir geri dönüş yaşayamadı. Daha da kötüsü bir mağazada hırsızlık yaparken tutuklandı. 2006'da yeniden gelen teklifleri değerlendirmeye başlasa da 2010 yılına kadar Ryder çok da ilham verici bir projede yer almadı.
Ancak 2010 yılında Darren Aronofsky'nin yönetmenliğinde Black Swan filminde rol alarak yeniden dikkatleri üzerine çekti. Filmle yeniden dikkatleri üzerine çekse de ondan sonraki süreçte de yine 90'lardaki popülaritesine kavuşamadı doğrusu. 2016 yılında ise özel bir dijital platformdaki dizide yer alarak yeniden gündeme düştü.
Sonrasında sinema dünyasındaki kült varlığının yeniden hatırlanmasıyla birlikte birçok markayla özellikle de moda markasıyla iş birliği yaptı, marka yüzü olarak reklamlarda boy gösterdi. Şu an mutlu bir ilişki, yeniden parlayan popülarite ve yaklaşık 18 milyon dolarlık servetiyle çok mutlu bir yaşam sürüyor.