Gümüşhaneli Ahmet Atmaca, 25 yıldır Bebek Camii'nde görev yapan bir din adamı. Musikiye olan ilgisi ve bisiklet sporuna olan tutkusuyla dikkat çekiyor. Yazarımız Funda Karayel'in D&R'daki imza gününde kendisiyle tanışıp Bebek Kahve'de buluşmak için sözleşiyoruz. Sohbetimiz Alaeddin Yavaşça, Kani Karaca gibi isimlerle şenleniyor:
- 34 yıldır din görevlisi olarak görev yapıyorum. İnandığımız dini değerleri insanlara aktarmaya çalışıyoruz. Ayrıca Haliç Üniversitesi Türk Musikisi Konservatuarı'nda yüksek lisans mezunuyum. Musiki hep içimde olan bir duyguydu. Eskilerin "hissiyat-ı âli" diye bir tabiri vardır, yani yüksek duygular. Bende bu musiki ile oldu.

- İlk musiki hocam Amir Ateş'tir. Ondan makam dersleri aldım. İki yıl sonra tavsiyesiyle Üsküdar Musiki Cemiyeti'ne girdim. Türkiye'de konservatuar yokken orası vardı. Üç yıl musiki öğrenmeye çalıştım. Daha sonra Alaeddin Yavaşça hocanın öğrencisi oldum. Beni değiştiren, dönüştüren isim odur. Kendisinden altı yıl klasik Türk musikisini meşk ettim. Yavaşça hocamız bana "Artık benim öğrencimsin. Çünkü sabırlısın, sabretmeyi biliyorsun. İşin bir ucundan da sen tutarsın öğrenci yetiştirirsin" demişti. Haliç'te 4 yıl eğitim gördüm. Orada Niyazi Sayın, Nevzat Atlığ, Selahattin İçli'nin isimlerinin zikredilmesi gerekir. Bu isimleri gençler tanımaz. Yavaşça hocamız bayrağı TRT İstanbul radyosundan Doğan Dikmen hocamıza devretmiştir. Dışarıdaki insanların musikimize hayran olduğu kadar biz kendi musikimizden beslenmiyoruz. Bunlar koskoca medeniyeti kuran hocalarımız.

BİSİKLET İNSANA DENGEYİ ÖĞRETİYOR
- Bisiklet tutkunuz ne zaman başladı?
- İlkokula gitmeden önce başladı, her anne baba gibi bana bisiklet almışlardı. 10-20 senedir de spor amaçlı yapıyorum her sabah. Buradan Kilyos'a çıkıyorum oradan Belgrad ormanına. Yalnızlığı seviyorum. Yolda bir şey dinlemem, kendim söylüyorum. Ben bir şey yaparken eserleri kendim okurum. Orman içerisinde sessiz sakin olur, bir de bazen yağmur çiseliyor, orada ben kendimi buluyorum. Eşyayı kullanma kültürü duygularına sinmesiyle ilgili. Bir çocuğun yürümeyi öğrenirken düşmesi, kalkması sonra dengeyi sağlıyorsun. Bisiklet de öyle. Dengeyi yakaladığınızda gayri ihtiyari kendinizi doğanın içerisine bırakabiliyorsunuz. İç dünyanızı dinliyorsunuz.

TEKNOLOJİ BAZI DEĞERLERİ BİTİRİYOR
- Son dönemde camilerde herkesin elinde telefon var. Hutbe dinleyen kalmadı...
- Sorun zihinlerimizin kirlenmesinden kaynaklanıyor. Teknoloji tamam güzel ama bizim insani değerlerimizi öldürdüğü zaman bir işe yaramıyor. Bütün bunlar sevgi eksikliğinden. Sevgi eksik olduğu zaman bilinç de eksik oluyor. Bu ancak eğitimle olacak bir şeydir. Bu bir idrak meselesi. Peygamberimiz hayatı boyunca ahlakın, adaletin, ilmin, sevginin ve saygının mücadelesini vermiş. İbadetleri de bunların üzerine bina etmiş.

EMİN ONGAN'IN TESPİTİ ÖNEMLİ
"Boğaziçi Üniversitesi'nde 2018'de konserim vardı. Yabancı genç bir kız yanıma geldi. 'Kutsal kitabınızın okunuşunu dinledim. Siz okuduğunuz eserleri, kutsal kitabınızı okur gibi okuyorsunuz' dedi. Bu beni yıllar öncesine, Üsküdar Musiki Cemiyeti'ne götürdü. Şerif Hoca, 'Bu eserler Kur'an okunur gibi okunur, Kur'an dinlenir gibi dinlenir' demişti. Bu, Emin Ongan hocamızın sözüymüş. Bu isimleri genç kuşakların tanıması çok önemli"