Günde 7 bin kişinin ziyaret ettiği Topkapı Sarayı'na gelen ziyaretçi sayısı, Ramazan ayında 10-13 bine kadar yükseldi. Ziyaretçilerin ilgisi hakkında konuşan Topkapı Sarayı Daire Başkan İlhan Kocaman, "Peygamber Efendimizin mukaddes emanetlerinin yanında diğer peygamberlere ait olan eserleri de yine burada sergilememizden dolayı mekan çok fazla ilgi görmektedir. Özellikle Ramazan ayı geldiği zaman da buradaki yoğunluk ve ilgi daha da artmaktadır. Bu yıl bu ilgiyi çok rahat görüyoruz" dedi. Öte yandan Topkapı Sarayı'ndaki ziyaretçi yoğunluğu dronla görüntülendi.
Milli Saraylar Başkanlığı'na bağlı Topkapı Sarayı'nın en çok merak ve ziyaret edilen bölümlerinden Mukaddes Emanetler Dairesi, uzun bir aradan sonra ilk defa sergilenen eserlerle Ramazan ayına hazırlandı. Mukaddes Emanetler Dairesi, halısından çinilerine, zemininden kubbesine, sergileme vitrinlerinden objelerine kadar en ince ayrıntısına kadar elden geçirildi. Bu yıl yeniden sergilenen eserler arasında, Hücre-i Saadet'ten taş ve toprak parçalarının içerisinde bulunduğu altın yaldızlı bir kutu da yer aldı.
Topkapı Sarayı'nın Enderun Avlusu'nda bulunan Mukaddes Emanetler Dairesi, 507 yıldır Türk ve İslam aleminin paha biçilemeyen emanetlerine ev sahipliği yapıyor. Yavuz Sultan Selim'in 1517'deki Mısır seferinin ardından İstanbul'a getirilen emanetler, bu bölümde özenle korunuyor ve sergileniyor. Kutsal emanetlerin başında Hazreti Peygamber'e ait Hırka-i Saadet geliyor. Peygamber Efendimizin kılıcı, Uhud Savaşı'nda kırılan dişinin saklandığı mahfaza, mektupları, sakalı ve ayak izi de bu bölümde bulunuyor. Dört Halife ve sahabeye ait kılıçlar, Kabe anahtarları ve Hacerü'l Esved mahfazası gibi Haremi Şerif'e ait hatıralar da sergileniyor.
Bu yıl Ramazan ayında yeniden ziyaretçiyle buluşan eserler arasında Sancak Kur'an-ı Kerim'i ve gümüş mahfazası, zemzem sürahileri, sakal-ı şerif kutusu ve değerli taşlarla süslü top askılar yer alıyor. Ramazan ayında Topkapı Sarayı mukaddes emanetleri nedeniyle ziyaretçilerin uğrak noktası oldu. Mukaddes Emanetler Dairesi'ndeki sergilenen eserlere, 11 ayın sultanı Ramazan'da ziyaretçiler yoğun ilgi gösterdi. Topkapı Sarayı'nı Ramazan ayından önce günlük 7 bin kişi ziyaret ederken, Ramazan ayı ile birlikte ziyaretçi sayısı 10-13 bine kadar yükseldi. Öte yandan Topkapı Sarayı'nın diğer bölümlerine de ziyaretçilerin ilgi gösterdiği görüldü. Topkapı Sarayı, Ramazan Bayramı'nda saat 09.00 - 18.00 arasında ziyarete açık olacak. Ayrıca Topkapı Sarayı'ndaki ziyaretçi yoğunluğu havadan görüntülendi.
"RAMAZAN AYI GELDİĞİ ZAMAN BURADAKİ YOĞUNLUK VE İLGİ DAHA DA ARTMAKTADIR"
Ziyaretçi yoğunluğuyla ilgili konuşan Topkapı Sarayı Daire Başkan İlhan Kocaman, "İslam dini açısından çok mukaddes olan ve Peygamber Efendimizin günümüze kadar gelen eserlerini sergiliyoruz. Ziyaretçilerimizin en yoğun olarak gelip görmek istedikleri mekan burasıdır. Mukaddes emanetlere veya Hırka-i Saadet Dairesi'ne sadece ülkemizden değil, dünyanın pek çok bölgesinden, sadece burada bulunan eserleri görmek için geliyorlar. Bunun sebebi buradaki eserlerin, mukaddes olmasından kaynaklanmaktadır. Peygamber Efendimizin mukaddes emanetlerinin yanında diğer peygamberlere ait olan eserleri de yine burada sergilememizden dolayı mekan çok fazla ilgi görmektedir. Özellikle Ramazan ayı geldiği zaman da buradaki yoğunluk ve ilgi daha da artmaktadır. Bu yıl bu ilgiyi burada çok rahat görüyoruz. Aynı zamanda Topkapı Sarayı bayram süresince de her gün ziyarete açık olacaktır. Rahatlıkla ziyaret edilebilir.
Topkapı Sarayı Milli Saraylara bağlandıktan sonra bizim ilk yaptığımız işlerden bir tanesi de mukaddes emanetleri yani Hırka-i Saadet dairesini bir elden geçirmekti. Özellikle tefriş konusunda yeni bir düzenleme yaptık. Buradaki eserlerin sayısını 400'e çıkardık. Peygamber Efendimizin (S.A.V.) mevcut hırkası, kılıcı ve Uhud'da kırılan dişinin parçasının yanında özellikle Sakal-ı Şerifler burada sergilenmektedir. Onun yanında yine Ehli-i Beyte, sahabelere ait eserleri yine biz bu mekanda sergiliyoruz. İçinde bulunduğumuz mekan, Hırka-i Saadet dairesi aslında padişahların has dairesiydi. Fatih Sultan Mehmed, 2. Beyazid ve Yavuz Sultan Selim bu mekanı Has oda olarak kullandı. Yavuz Sultan Selim Mısır'dan mukaddes emanetleri buraya getirdikten sonra artık burayı mukaddes emanetlere bırakıp kendileri başka dairelere geçiyorlar. Ondan dolayı da mekan tezyiniyle, çinisiyle ve yapısıyla elbette ki sarayın en ihtişamlı ve en özel bölümüdür" dedi.