Kış aylarıyla birlikte, yetişkin cildine göre daha ince, hassas ve kırılgan olan bebek ve çocuk cildinin bakımı daha çok önem kazanıyor. Dermatoloji Uzmanı Uzm. Dr. Hüseyin Hıra, soğuk havalarda bebek ve çocuklarda cilt sağlığını koruyacak bilgiler verdi:
Dış ortamla vücut arasında bariyer görevi gören deri, mevsimsel değişiklerden direkt olarak etkilenir. Zorlu kış koşullarında hava sıcaklığının düşmesi, soğuk ve rüzgarlı hava, iç mekanda ısıtma sistemlerive klimaların ortamın nemini azaltması, deriyi kurutup yeteri kadar nemlenmesini engeller.
Soğuyan hava nedeniyle vücut ısısının kaybolmaması için ciltteki kan dolaşımı azalır, ter ve yağ bezleri daha yavaş çalışır. Kan dolaşımı azaldığında; derinin, ihtiyaç duyduğu antioksidanları ve besleyici maddeleri alması zorlaşır. Sonuçta nem ve lipid dengesi bozulan deri kurumaya başlar. Bunlar cildin hassaslaşmasına, kurumasına, kaşıntı ve kızarıklığa neden olur. Deride çatlamalar ve pullanmalar görülür. Soğuk havada koruma işlevi bozulan cilt, özene ve bakıma ihtiyaç duyar.
Dudak derisi ince ve hassas olduğundan, kışın dış etkenlere karşı kendini koruyamaz. Soğuk hava, dudaklarda kuruma, çatlama ve kanamalara neden olabilir. Yalama ve emme hareketi bu durumu daha da kötüleştirebilir. Dudaklar, uygun bir ürünle geceleri nemlendirilmeli ve gündüzleri iyi bir dudak balmı ile korunmalıdır.
Kış mevsiminde soğuk havanın deri üzerinde yarattığı tahrişin yanı sıra terlemenin azalması, bebeklerde aşırı cilt kuruluğuna neden olabilir. Deri; kuru, ince, çatlaklı ve kepekli hale gelir. Bu durum, özellikle atopik bünyeli bebeklerde çok daha şiddetli olabilir. Bunun sonucunda zaman içinde şiddetlenen bir kaşıntı ortaya çıkabilir. Bu nedenle, banyoda aşırı kurutucu özelliği olan tahriş edici sabun, jel veya şampuan kullanılmamalıdır. Bebek derisine uygun, tahriş etmeyen sabun ve şampuanlar tercih edilmelidir. Banyoda hafif bir sabunlama ve liflemenin ardından durulama yeterli olur. Bebekler, haftada iki kez yıkanabilir.
Bebeklerin el, yüz ve vücut bakımında; deri tipine ve özelliklerine uygun temizlik ürünleri, besleyici balmlar ve güneş koruyucuları kullanmak önemlidir. Nemlendirici losyonlar ve yağlar, banyodan hemen sonra sürülebilir. Bu, cildin nem ve lipid bariyerinin korunmasını sağlar.
VÜCUDUNU SARAN KIYAFETLER GİYDİRİN
Yünlü ve sentetik kıyafetlerin deriye direkt temasını engellemek, kaşıntı ve kuruluğu azaltır. Çok küçük bebekler kolay ısı kaybedebileceği için soğuğa karşı daha dikkatli olunması gerekir. Tek kat kalın bir kıyafet yerine, pamuklu, yumuşak ve vücudu saran ince giysiler üst üste giydirilebilir. Arada kalan hava tabakası, bebeği üşümekten korur. En üstteki giysi yün olabilir. Vücut ısısının büyük kısmı baş bölgesinden kaybedildiği için kulakları örten bir şapka, eldiven, kalın çoraplar ve botlar giydirilmelidir. Rüzgarlı havada cildin açıkta kalan kısımlarına çatlamayı önleme amacıyla nemlendirici sürülebilir. Karlı ve güneşli havada siperli şapka giydirilmeli ve koruyucu krem sürülmelidir.
SOĞUK YANIĞI NASIL ÖNLENİR?
Soğuk çarpması; kış aylarında en sık görülen sorunlardan biri. Soğuğa maruz kalındığında meydana gelen bu durum; ciltte kırmızı renk değişikliğiyle ortaya çıkar. Zamanla morumsu bir renk alır, ilerleyen zamanlarda ise yaraya dönüşür. Kılcal damarlarda kan dolaşımının yavaşlaması, vücudu bu duruma yatkın hale getirir. Soğuk çarpmasından korunabilmek için; bulunulan ortamın ısısı iyi ayarlanmalı, aşırı soğuğa maruz kalmaktan kaçınmalı ve cilt tipine uygun nemlendiriciler kullanılmalıdır. Dış mekanlarda vücudun açıkta kalan bölgeleri eldiven, atkı, bere, uygun çorap ve ayakkabılarla korunmalıdır.
BU GIDALAR CİLDE İYİ GELİYOR
Cilt kuruluğunun önlenmesi için; günlük yeterli sıvı alımı ve su tüketimi önemlidir. Sıvı alımı için, suya ek olarak doğal meyve suları ve süt tüketilebilir. A, C ve E vitaminleri bakımından zengin, mevsime özgü taze meyve ve sebzeler bolca tüketilmelidir. Kış meyveleri ve sebzelerinin yanı sıra; tahıllı besinler, ceviz, fındık ve havuç tüketimi, cildin ekstra nemlenmesini sağlar.
