Serebral palsi nedir, tedavisi nasıl yapılır? Serebral palsi (beyin felci) belirtileri ve nedenleri nelerdir?

Diğer bir adı beyin felci olan serebral palsi hastalığı, doğum öncesinde, doğum sırasında ya da sonrasında merkezi sinir sisteminin hareket işlev alanlarının hasar görmesinden dolayı oluşan bir rahatsızlıktır. Başlıca nedenleri arasında, beynin oksijensiz kalması gösterilir. Kesin bir tedavisi bulunmamakla beraber, etkilerini en aza indirmek söz konusudur. Bu da fizyoterapi, ergoterapi, çocuk gelişim uzmanının hazırladığı gelişim destek programları ve aileye vereceği danışmanlık, cerrahî müdahaleler ve medikal cihazlama ile sağlanır. Haberimizin detaylarından serebral palsi belirtileri, nedenleri, tedavisi ve diğer birçok başlık hakkında bilgi edinebilirsiniz.

SEREBRAL PALSİ NEDİR?

Beyin felci ya da serebral palsi hastalığı, anne karnında, doğumda ya da doğduktan sonra 2 yaş önce gelişmekte olan beyinde oluşan zedelenme nedeniyle, çocuğun duruş ve hareketlerde güçlük çekmesi olarak tanımlanır. Her 1000 bebeğin 2-3'ünde görülür. Serebralpalsi ilerleyici bir hastalık değildir. Beyin gelişimi gebeliğin erken dönemlerinden itibaren başlar ve çocukluk çağında devam eder. İlk 2 yıl beyne zarar veren herhangi bir olay serebralpalsiye neden olur. Bu hasar beyinden vücuda ve vücuttan beyne gelen uyarıları bozar.

SEREBRAL PALSİ TİPLERİ

SP, yeni doğan çocukları etkileyen bir grup nevraljik düzensizliklerin birleşimine denir. Dört tip beyin felci vardır:

1. atonik beyin felci ve
2. bu tiplerin karışımından oluşan beyin felci
3. Spastik beyin felci,
4. ekstrapiramidal beyin felci

SEREBRAL PALSİ NEDENLERİ

Serebral palsi bilinen nedenleri değişiklik göstermektedir. Öyle ki, beyin felci nedenleri şu şekilde sıralanabilir;

• Kan grubu (Rh/rh) uyuşmazlığı,
• Erken (prematüre) doğum,
• Hamileyken geçirilen kanamalar ve enfeksiyonlar
• Gebe annede tansiyonun yükselmesi veya düşmesi,
• Uzamış ve zor bir doğum sırasında bebeğin oksijensiz kalması ya da doğumdan sonra geçirilen ağır mikrobik hastalıklar, yüksek ateş, kafa darbeleri de serebral palsi'ye neden olabilir.

SEREBRAL PALSİ BELİRTİLERİ

Zedelenmenin beynin hangi bölgesinde, ne kadar yaygın olduğuna bağlı olarak serebral palsi belirtileri değişiklik gösterilir. Öyle ki, her hastada da aynı şekilde belirti vermez. En sık karşılaşılan serebral palsi belirtileri şöyledir:

• Nöbet, zihinsel yetersizlik ve körlük gibi nörolojik problemler
• Yuvarlanma, tek başına oturma veya sürünme gibi motor beceri gelişiminde gecikmeler
• Konuşma gelişiminde gecikmeler ve konuşma zorluğu
• Kaslarda spastisite adı verilen sertlik ve abartılı refleksler
• Vücudun bir tarafını tercih etme, örneğin nesneleri hep aynı elle tutma
• Ataksi olarak adlandıran kas koordinasyonu zayıflığı
• Titreme ve istemsiz hareketler
• Kas tonusunda aşırı sertlik ya da gevşeklik gibi değişiklikler

SEREBRAL PALSİ TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

Serebral palsi tedavisi kesin olarak mümkün değildir. Zira, oluşmuş beyin hasarı geriye döndürülemez; ancak etkileri en aza çekilebilir. Hastalığın teşhisi genellikle 6-12 aylıkken konur. Nörolojik gelişimin tamamlanmasından sonra beklenilen baş tutma, yürüme gibi hareketlerin olmayışı serebral palsiyi düşündürmelidir. Teşhis muayene ile konmaktadır. Tedavi, klinik tablonun ilerlemesini durdurmaya yöneliktir.

Tedavinin en önemli unsuru ailenin ve çocuğun ilgisi, bunun yanı sıra uyumudur. Serebral palsi tanı ve tedavisi konusunda gelişmiş ve yetkin kurumlarda başlıca Fizik Tedavi, Çocuk Nörolojisi, Ortopedi Bölümleri ile ayrıca Çocuk Ruh Sağligi, Beyin Cerrahisi, Göz, Kulak-Burun-Boğaz, Beslenme, Fizyterapi-Rehabilitasyon, Ergoterapi, Dil ve Konuşma Terapisi Bölümleri hastanın tedavisinde önemli görev üstlenir.

Tedaviler cerrahi ve cerrahi olmayan tedaviler olarak 2 gruba ayrılır. Cerrahi olmayan tedaviler; fizik tedavisi, breys ve ortez kullanımı ve spastisite için uygulanan madikal tedavileri içerir. Serebral palside cerrahi tedaviler 4-5 yaşlarından sonra yapılmaktadır. Bu yöntemler sayesinde serebral palsi'li çocuk yetenek ve becerilerini geliştirebilir, yaşama katılabilir ve yaşam kalitesini büyük ölçüde arttırabilir.