Çeşme coğrafi açıdan kolay ulaşılabilirliği, 5 yıldızlı otellerin yanı sıra çok sayıda butik oteli, kendine özgü mimarisi, zengin ve lezzetli mutfağı ile tam bir kültürel kavşak. Eğlence ve gece hayatı sevenlerden, doğa turizmine, eno turizmden, kaplıca turizmine ya da su sporlarına kadar çok geniş bir yelpazede tatil imkanı sunuyor. 35 bin nüfuslu ilçe yarımadanın bir yanı rüzgarlı iken diğer yanındaki sütliman havasıyla 12 ay kesintisiz turizme ev sahipliği yapıyor. Çeşme Merkez'in yanı sıra Reisdere, Ovacık, Ilıca, Ildırı, Germiyan, Dalyan, Çiftlikköy ve Alaçatı ilçeleriyle farklı deneyim imkanı sunmakta.
Ovacık: Ovacık, birbirini takip eden yumuşak tepeleri ve bölgesel rüzgarı ile çok özel bir teruara sahip. Bu nedenle de bağcılık ve şarapçılık bölgede hayli yaygın. Bölgede profesyonel ya da amatör çok sayıda bağ yer almakta. Meyve suyu, zeytinyağı, lavanta, üzüm çekirdeği ticareti de yapılmakta. Ovacık, kendine özgü enginarı, kavunu ve koruma altındaki koyunu ile gastronomi meraklılarının uğrak yerlerinden.
ReisDere: Reisdere, genelde Rumeli tarafından göç almış, tarihsel dokusu içinde gelenek ve göreneklerini korumayı başarmış, termal suları, şifalı çamur banyoları ve kıyısında balık lokantaları ile şirin bir köy. Köyün güneyinde taş sanduka tipi mezarların da yer aldığı Reisdere Antik Yerleşim Alanı bulunmakta.
Ilıca: Ilıca, 2 km. uzunluktaki geniş ve beyaz kumlu plajı, nitelikli konaklama tesisleri ve termal olanaklarıyla Çeşme'nin en gözde duraklarından biri. Denizin içinden kaynayan sıcak termal sular, Ilıca Plajı'nı ve yöredeki diğer plajları büyük birer termal havuz haline getiriyor. Birçok küçük otel ve pansiyonda kaplıca suyu bulunuyor. Ilıca plajının en önemli özelliklerinden biri de, yaklaşık yüz metrelik bir şeridin insan boyunu geçmeyecek derinlikte olması. Termal kaynaklarla beslenen sığ sularda, güneş ışınlarının insan sağlığına çok daha fazla yararlı olduğu bilimsel bulgularla kesinleşmiş. Ilıca özelikle çocuklu aileler ve ileri yaş grubu gezginler açısından son derece keyifli ve güvenli bir tatil imkanı sunuyor.
Ildırı: Çeşme merkeze 27 km. uzaklıkta küçük adacıkları olan efsane bir koyun üzerinde kurulu olan Ildırı, Çeşme Yarımadası'nın ilk antik yerleşim yeri. Erythrai adıyla kurulan Ildırı, Çeşme'nin en görülmeye değer tarihi ve coğrafi noktalarından biri. Efsaneye göre Erythrai adı, Yunanca'da 'kırmızı' anlamına gelen 'erythros'tan geliyor. Kente kırmızı renkli toprağından dolayı bu adın verildiğine inanılıyor. Ildırı, 12 İyon kolonisinden biri. MÖ 3. yüzyıl sonlarında yapıldığı sanılan akrapolün kuzey yamaçlarındaki antik tiyatro ve Athena Tapınağı arkeoloji meraklıları için özellikle günbatımı manzarasıyla eşsiz güzellikte. Ildırı; enginarı, balık lokantaları, lokma ve kahvaltı mekanlarıyla da lezzetli bir durak.
Dalyan: 'Eski Camii' olarak da anılan Dalyan, Çeşme ilçe merkezinin 2 km kuzeyinde yer alıyor. Bizans egemenliği sırasında I. Kılıç Arslan'ın kayınpederi Emir Çaka, yarımadayı ele geçirince, 1081 yılında Çeşme'ye gelmiş ve Oğuz Boyu'ndan gelen Türkleri buraya yerleştirmiş. Halen bir cami kalıntısı ve geniş mezarlığıyla 11. yüzyıl Türk yerleşmelerine ait ilginç bir örnek. Geçtiğimiz yüzyılın başında buraya Karadeniz'den hayli göç olmuş. Dalyan, balık ve deniz ürünleri lokantaları ile lezzet meraklıları için vazgeçilmez bir durak.
Çiftlikköy: Rüzgarıyla ünlü Çeşme'de her zaman rüzgarsız sakin köşeler de bulmak mümkün. Yarımadanın bir yanı eserken bir yanı sakin kalır. Pırlanta Plajı ile ünlü Çiftlik adı üstünde pırıl pırıl parlayan denizi ile sakinliği sevenlerin tercihi. Ayrıca yörenin en güzel deniz ürünleri ve böcek lokantaları burada yer alıyor.
Çeşme: İzmir'in en batı ucunda yer alan ve ilk çağdaki ismi Cyssus olan Çeşme, tarihteki 12 İyon kolonisinden biri. Çeşme'nin en çok ziyaret edilen tarihi eseri II. Beyazıt'ın yaptırdığı Çeşme Kalesi. Günümüze kadar çok iyi bir şekilde korunarak gelen kale içinde Çeşme Arkeoloji Müzesi de yer almakta. Çeşme'nin tipik Ege mimarisi özelliklerine sahip pek çok yapısının yanı sıra, adını aldığı Osmanlı dönemi çeşmeleri de, bu mimari zenginliğine ayrı bir değer kazandırır. Sakız Adası'na 30 dakika mesafede bulunan Çeşme'nin bin 300 tekne bağlama kapasitesi ile dört marinası bulunmakta.
Alaçatı: Alaçatı, denizi titretmeden esen rüzgarı, rüzgar sörfü, dalından reçineler damlayan sakız ağaçları, cumartesi günleri kurulan antika pazarı, cumbalı konakları ve artık bir gastronomi geleneği haline gelen Ot Festivali ile misafirleriyle tutkulu bir ilişki içinde. 2000'lerin başlarında rüzgar sörfü meraklıları ile keşfedilip, taş ev meraklıları ile turizme adım atan belde, korumacı bir turizm anlayışı ile tüm Ege'nin en özgün tatil noktalarından biri haline gelmiş.
Germiyan: Çeşme'nin diğerlerinden farklı bir etnik yapısı olan tek Türkmen köyü Germiyan, Anadolu Beylikleri'nden Germiyanoğulları tarafından kurulmuş bir yerleşim. Kendine özgü hurma zeytini ve ekşi mayalı ekmeği yörede hayli ünlü. Her yıl ekim ayında ilçede Germiyan Ekmek Festivali düzenleniyor. Köy meydanındaki kahvesi otantik haliyle turistlerin adaçayı içmek için uğradıkları çok sevimli bir kahve.