Puglia, henüz pek turistik olmamış, dolayısıyla hâlâ doğal, hâlâ leziz, içinde hem tarih, hem kültür, hem de lezzet barındıran İtalya'nın gözde rotalarından. İstanbul'dan sadece bir buçuk saatlik bir uçuşla, bölgenin merkezi Bari'ye varmak mümkün. Bari, eski şehri ile (Bari Vecchia) tarih boyunca ağırladığı tüm kültürlerden bir parça sunuyor. Tarihi dokunun yanında, kapı önünde oturan yaşlıları, avluda oynayan çocukları, balkonlara asılı çamaşırları ve açık kapılı evleri ile bozulmamış bir mahalle kültürünü hatırlatıyor.
Bir sonraki durağımızı Alberobello olarak belirliyoruz. Cisternino ve Martina Franca, Alberobello'ya giderken yol üzerinde ziyaret edebileceğiniz harika kasabalardan bazıları. Aralarında yaklaşık 15 dakika mesafe bulunuyor. Trulli evlerine ev sahipliği yapan Alberobello'da ana cadde Largo Martellota, tipik İtalyan restoranlarının ve barlarına ev sahipliği yapıyor. Burada perşembe günleri sebze- meyve pazarı kuruluyor ve yerli ürünler satılıyor. Sadece Alberobello'da değil, tüm Itria vadisinde marketlerde ya da ufak dükkanlarda peynir çeşitlerini bulabilirsiniz. Bölgenin peynirleri, tüm İtalya'nın hatta bence dünyanın en iyileri arasına girer. Bölgeye özgü burrata peyniri çok lezzetli. Kaşkaval peyniri ise aylarca tavanda asılı bekletildikten sonra satışa sunuluyor. Burrata kadar olmasa da lezzetli ve denemeye değer. Tüm Puglia'da meşhur olan bir diğer şey ise, kasaplarda pişen etler. Bizdeki balıkçılarda olduğu gibi, kasapların vitrininden et seçerek hemen orada mangalda pişirtebilirsiniz. Bereketli toprakların binbir çeşit otlarıyla beslenen hayvanların etleri hem çok lezzetli, hem de hesaplı.
BİRKAÇ GÜZEL ADRES
NE YEMELİ?