Dün bizim gazetenin ilk sayfası çok çarpıcıydı.
Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye'yle müzakerelerin başlamasını isteyen üyeleri, kameralara hep birlikte üzerinde Türkçe de dahil çeşitli dillerde ' Evet' yazan küçük pankartları gösteriyorlardı.
Bu olay aklıma eski bir fıkrayı getirdi:
İki adam trende karşılıklı seyahat ediyorlarmış. Derken bizimki sıkılıp sormuş:
- Afedersiniz, İngilizce biliyor musunuz?
- Oui!
- Demek Fransızca da biliyorsunuz, ne güzel!
- Ja!
- Aman Tanrım, demek Almanca da biliyorsunuz. Ne mutlu size!
- Si!
- Off, İtalyanca da mı? Ne diyeceğimi bilemiyorum.
- Da!
- Vay canına, demek Rusça'ya hâkimsiniz? Olacak iş mi? Kuzum siz benimle dalga mı geçiyorsunuz?
- Evet!
Yıllarca Ankara'nın canını sıkmış olan Yeşiller'in, Sosyalistler'in 'Evet' jestine katılmış olmaları ne kadar manidar değil mi?