Türkiye'nin en iyi haber sitesi

EMRE AKÖZ

Ne yaman çelişki!

Bizim Cumartesi ilavesinde Almanya'da yaşayan sosyolog-yazar Necla Kelek ile yapılan röportajı okudum. Kitapları 100 binden fazla satan Kelek'in bazı sözleri çok tuhaftı.
Kelek önce şöyle diyor:
"Çocukluğum Kadıköy'de geçti. Babam Atatürkçü ve cumhuriyetçiydi. Çağdaş bir dönemdi. Sinemalara gidilir, açık hava konserleri olurdu. Evimizde klasikler su gibi biliniyordu."
Derken şu cümleler:
"Babam evde bizimle hiç konuşmazdı, annemle bile. Ondan çok korkardık. Ablalarım ve ağabeylerim görücü usulü ile evlendirildi ve sorunlar yaşadı. Hepsi eşlerinden ayrıldı."
Sanırım bu sözler, ' siyasi ideolojinin vazettikleri' ile ' gerçek aile ilişkileri' arasında uçurumlar, hatta taban tabana zıtlıklar olabileceğini apaçık ortaya koyuyor.
Siyasi ideolojisi ' modern' ama aile içindeki davranış biçimi ve tercihleri gayet ' geleneksel' bir baba ile karşı karşıyayız. Dışta ' özgürlükçü', içeride ' despot'.
Sadece Kelek'inde değil, birçok 'cumhuriyetçi' ailede benzeri bir ikili hayatın, fikir-zikir karşıtlığının olduğunu, anı kitaplarından biliyorum. (Solcu aileler de buna dahil!)
"Madem biliyorsun, o halde söyleşide tuhafına giden neydi" derseniz... Necla Kelek'in bir sosyolog olarak bu durumu kavraması, kendi yaşam öyküsünü ona göre anlatması gerekirdi.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.