Biraz da şu silahlara değinelim.
İşgal olasılığını düşünerek silah gizlemek, tarih boyunca kullanılmış bir yöntemdir.
İttihatçılar da savaşı kaybedeceklerini anladıklarında aynı tedbiri almışlardı.
Onların gizledikleri silahlar daha sonra Kurtuluş Savaşı'nda kullanıldı.
NATO ve ABD güdümündeki Ergenekon1
( Kontrgerilla, Özel Harp ) için de aynısı yapıldı. Ülkede böyle sürüyle depo var.
Bu silahlar elbette kayıtlı ama gayriresmi biçimde! Yani resmen yoklar!
Ergenekon2 ( Susurluk ) döneminde de mesela İsrail 'den silahlar alınmış, bir kısmı kaybolmuştu.
Ayrıca PKK ile mücadele ederken ya da kaçakçılarda yakalanan ama kayda geçirilmeyen silahlar da var.
Şu anda peşine düşülen Ergenekon3, işte bunları kullanmaya hazırlanıyordu.
Bu nasıl mümkün oluyor? Çünkü örgütün tepe noktasındaki emekli org'lar, Vietnam Sandıkları denilen teçhizatın yerlerini biliyor.
Şunu da kayda geçirelim: Ergenekon yapılanmasının sökülmesini Genelkurmay da destekliyor.
Ama bu destek, tüm gizli silah depolarının açılmasını onayladıkları anlamına gelmez.
Ergenekoncular tarafından açıldığı ve içinden silah, bomba filan alındığı ispatlanacak birkaç gizli deponun ortaya çıkarılması yeterli olacaktır.
Fazlası milli güvenlik duvarına çarpar.