Başbakan Erdoğan'ın Davos'taki çıkışının ardından, bazı kesimler bilhassa Türkiye 'nin Yahudi vatandaşlarını tedirgin etmek için ellerinden geleni yapmıştı.
Fanatik Müslümanlar bizzat Başbakan tarafından kışkırtılıyormuş da... Her an Yahudilere yönelik saldırılar olabilirmiş de... "Arkadaşımın dayısının tanıdığı bir Yahudi dişçi, hemen muayenehanesini kapatıp İsrail'e göçmüş" de...
Bu ve benzeri lafları, sadece avantacı medyada (ki aynı zamanda Ergenekon dostudurlar ) okumakla kalmadık, birçoğumuz bizzat kulaklarımızla işittik.
Peki, sonra ne oldu?
Hiç! Böyle gamlı baykuşluk yapanları haklı çıkartacak hiçbir şey olmadı.
Olmadı çünkü Müslüman vatandaş ile Yahudi vatandaş arasında bir husumet yoktur. Kavga ancak siyasi tezgâhlarla çıkarılır.
Ben sokaktaki vatandaştan eminim: Üç beş serserinin mütecaviz hareketlerinin dışında Yahudilere karşı bir şey olmaz.
Bu konuda tek korkum var: Hükümetleri zor durumda bırakmak, barış/yumuşama çabalarını baltalamak için provokasyon yapabilecek olan derin güçler.
Şunu biliyoruz: Yakın zamana kadar Ermeni, Rum ve Yahudi cemaatleri tehdit ediliyordu. Ergenekon tutuklamaları başladıktan sonra bu tehditler bıçakla kesilir gibi kesildi.
Hiç kuşkum yok: Eğer bazı Ergenekoncular içeri atılmasaydı, Davos sonrasında mutlaka bir kışkırtma yaparlardı.