Birçok kişi ideolojinin sözden (ve yazıdan) ibaret olduğunu sanır. Halbuki tören ve simgeleriyle, ideoloji aynı zamanda görsel bir olgudur da... Görünür kılınmamış bir ideoloji, her iki anlamıyla da "lafta kalır"!
Lafta kalan bir ideoloji, insanları kendisine çekemez. Çünkü insanlar bizzat katılabilecekleri, dokunup hissedebilecekleri etkinliklere bayılırlar.
Nasıl dinler, dünyaya el atarak, çeşitli mekânları 'kutsal' hale getirirse, ideoloji de benzeri bir mekanizmayı kullanarak, bazı mekânlara damgasını vurur.
İdeolojinin, tören ve simgeleriyle yeni anlamlar kattığı mekânlar nelerdir?
Her yer olabilir: Kentler, köyler, dağlar, tepeler, evler, okullar, fabrikalar, statlar, kışlalar, nehirler, göller, ağaçlar. Ayrıca beden ve giysiler!
***
Mesela Türkiye'nin resmi ideolojisi olan
Kemalizm'i ele alalım.
Mustafa Kemal Paşa'nın
Milli Mücadele'yi başlatmak üzere,
19 Mayıs 1919'da, İstanbul'dan gelerek Samsun'a çıkışını "Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kutluyoruz.
Diyelim ki 18 yaşındaki bir genç, bu bayramın,
1923'ten itibaren kutlandığını sanabilir.
Halbuki ideolojiler yavaş yavaş kurulup geliştirildiği için öyle olmamıştır.
Ancak
1936 yılında Atatürk'ün aklına gelir 19 Mayıs tarihinin önemi ve
1937'de bayram olarak kutlanmaya başlanır.
(Hiçbir olayın kendi başına 'anlamı' yok işte; insanın ona değer katması, '
Bu önemlidir' demesi gerekiyor.)
1938'de çıkan bir kanunla '
Gençlik ve Spor Bayramı' adı verilir. İşin içine '
Atatürk'ü Anma'nın da dahil edilmesi ancak
1980'deki askeri darbeden sonra olur.
(
Kenan Evren cuntası; 30 Ağustos'u, 29 Ekim'i, 10 Kasım'ı, 23 Nisan'ı, ülkenin dört bir yanındaki heykelleri, mekteplerdeki köşeleri, ders kitaplarını, kurtuluş günlerini, bilumum cadde-okul-park-stat adlarını yeterli bulmamıştı.)
***
Ben küçükken 19 Mayıs'larda
İnönü Stadı'na (o zamanki adı Mithatpaşa idi) giderdik. Askeri okul öğrencilerinin birbirlerinin omuzlarına çıkarak yaptıkları kuleleri hayranlıkla izleyip alkışlardık.
Ertesi günkü gazetelerde ise
Samsun'daki törenin fotoğrafları olurdu: Kıyıya yanaşan kayıktan, kucakladığı orta boy Atatürk büstünü suya düşürmeden indirmeye çalışan o görevli kimdi acaba?
Olayın eğlenceli yanını görmemizi sağlayan ise
Avrupalı hınzır televizyoncular olmuştu. Karaya çıkartılan büst, '
Dünyanın En Komik Törenleri' arasına girmişti.
***
Acaba görselliği
en zayıf olan ideoloji hangisi? Milliyetçiliğin de, komünizmin de töreni ve simgesi boldur.
Bence
liberalizm, görsellikte en düşük notu alır.
Singapur'un etnik kökenleri farklı tüccarlar tarafından nasıl kurulduğunu anlatan; "sesli, sisli, ışıklı, mumyalı" bir müzeyi gezmiştik.
Doğrusunu isterseniz bizimkiyle kıyaslandığında pek yavandı. İnsanlar liberalce davranıp konuşabiliyor ama liberalizm görselliğe gelen bir ideoloji değil galiba. Çünkü hem bireyci, hem de askerileştirilemiyor.
Not: 22-23 Mayıs (Cuma, Cumartesi) günleri,
Bilgi Üniversitesi Santral Kampusu'nda,
Karşı Sanat ile birlikte düzenlenen bir sempozyum var. Başlığı:
Görsel İdeoloji.
Meraklısı kaçırmasın.