Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Demokrasi Bayramı?

Bugün Cumhuriyet Bayramı... Cumhuriyet rejimi bundan 92 yıl önce kuruldu. İyi mi oldu? Bence iyi oldu.
Kerameti kendinden menkul bir hanedan yerine, ülkenin, bütün vatandaşlarının katılımıyla yönetilir hale gelmesi, siyasi ve tarihsel açıdan ilerleme sayılır.
Ancak açıklığa kavuşturulması gereken bazı önemli noktalar var:
1) Bazı arkadaşlar Cumhuriyet ile Demokrasiyi birbirine karıştırıyor. (Ya da karıştırmak işlerine geliyor...)
Halbuki bir ülkenin cumhuriyetle yönetilmesi, onun aynı zamanda demokrasi olduğunun garantisi değildir.
Cumhuriyetin ayırt edici özelliklerinden birisi, yönetimin seçimle belirlenmesidir. Buna karşılık seçim, demokrasinin ayırt edici özelliği değildir. Gerekli ama yetersiz şarttır. Demokrasinin farkı, çok parti ile başlar.
Örnek: 1923 ile 1946 arasında da Türkiye, bugün olduğu gibi bir cumhuriyetti. Seçimler yapılıyordu. Ancak ülkede demokrasi yoktu. Tek Parti yönetimi vardı. Vatandaşlar demokrasinin tadına, yönetimin el değiştirdiği 1950'den itibaren vardı.
2) Demokrasi "çok parti ile başlar" dedik. Seçime birden fazla partinin girmesi, demokrasinin ilk adımıdır. Niye ilk? Çünkü 1946 seçimlerinin de gösterdiği gibi, iktidar partisi, çeşitli hukuk ve ahlak dışı yollarla (mesela oy kaçırma) muhalefet partisinin önüne set çekebilir.
Gizli oy verme ve oyların açık sayımı başta olmak üzere, seçim güvenliği bütün partiler için tam ve eşit olmalıdır.

İfade özgürlüğü
3)
Seçime giren partilerin, fikirlerini seçmenlere ulaştırmak için dönemin kitle iletişim araçlarından hiçbir engelle karşılaşmadan yararlanmaları şarttır.
Sadece mevcut partiler değil... Toplumda başka fikirler ve onların dile getirildiği iletişim araçları olabilir.
Yarın öbür gün, o fikirleri savunan partiler de seçime girebileceğinden, "bunlar marjinal" denilerek engellenemezler.
O halde İfade Özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmaz şartlarından biridir. Sadece fikri ifade eden kişi değil, onu ifade ettiği araç da doğrudan veya dolaylı yollardan engellenmemeli, mesela sansüre uğramamalıdır.
4) Demokrasinin varlığı partilerle sınırlı değildir. Partilere destek veren veya vermeyen vatandaşların, bilhassa devlet karşısında eşit konumda olmaları ve korunmaları gerekir ki buradan İnsan Haklarına varırız. İnsanların, sadece ve sadece insan oldukları için bazı çiğnenemez hakları vardır.
5) Ayrıca, siyasi veya bürokratik, devleti oluşturan kadroların da kanun karşısında ayrıcalıklı olmamaları gerekir ki ona da Hukuk Devleti diyoruz. (Ev Ödevi 1: Bir memura dava açılıp açılmamasına amirinin karar vermesi, yani yürütmenin yargıya müdahale etmesi, sizce demokratik bir uygulama mıdır? Konuyu bir sayfayı geçmeyecek şekilde tartışınız.)
Daha yazılacak çok şey var. Ancak Cumhuriyet ile Demokrasi arasındaki farkın altını çizdiğimi sanıyorum.
O halde şimdi başa dönelim: Niye Cumhuriyet Bayramı var da, "Demokrasi Bayramı" yok? Efendim? "Olmayan bir şeyin bayramı da olmaz" mı diyorsunuz?
Ev Ödevi 2: Türkiye'de demokrasinin olmayan veya aksayan yönlerini güncel örnekler vererek yazınız. (Sayfa kısıtlaması yok.)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA