Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Fakirlik sevenler

Baklayı ağızlarından çıkardıkları zaman çok gülüyorum.
Haklı çıktığıma da seviniyorum. "Ben dememiş miydim demeyi hiç sevmem" yazan sahtekârlardan değilim. Severim. Haklı çıkmak isterim ve de çıktığım zaman da hoşuma gider.
İşte söylüyorlar: "Atatürk zamanında daha fakir ama daha onurlu bir ulustuk…"
Cümleyi tersten de okuyabilirsiniz: "Bugün daha zengin ama daha onursuz bir ülkeyiz."
Evet, o zamanlar çok daha fakir olduğumuz kesin.
Ama onur meselesi... Şeref yani… Orada dur.
Demek ki Batı emperyalizmine Atatürk karşı çıkınca bu onurlu bir davranış, Tayyip Erdoğan karşı çıkınca da tersi…
Bu kadar mı gözleri karardı bu adamların? Bu kadar mı çarpık beyinli bunlar?
Demek Amerika'ya karşı çıkmak, Avrupa'ya kafa tutmak, İsrail'e boyun eğmemek, IMF'ye sırtını dönmek, başını dik tutmak, onursuzluk! Çünkü "Tayyip" yapıyor.
Bir de sosyalist geçiniyorlar.

***

Mesele, fakirliği sevmek. Bunu en güzel rahmetli Okay Gönensin özetlemişti: "İlhan Selçuk herkesin fakir kalmasını isterdi."
Bu memur kafasıdır.
CHP memurları, daha doğrusu İsmet Paşa memurları fakirliği "içselleştirmişler" ve bununla övünür olmuşlardı. Fakirliği yenemeyince onu benimsemek… Bir tür "Stockholm sendromu"…
Övünüyorlar ve bize de öyle öğretiyorlardı: Ülkemiz fakir bir ülkedir.
Ama zenginleştirmeye çalışanları da asıyorlardı işte!

***

Sol, "insanları yoklukta eşitlemek" yanılgısına düştüğü için kaybetti.
Kemal Tahir gibi "umman" bir adam bile, komünist geçmişinden gelen saplantıyla, "insanımızın azla yetinme alışkanlığına dayalı bir Türk sosyalizmi" özlerdi…
Oysa insanımız azla yetinmekten bezmişti.
Kazanmak ve tüketmek istiyordu.
Bunu kendisine sağlayanların peşine düştü ve hiç bırakmadı.
Yüzyıllarca bulgur pilavına talim etmiş köylümüz, şimdi et bulunca mangala sarılıyor ve kendisine "et yiyen ayılar" diyen sosyete tazelerine de dönüp tükürmüyor bile.
Beslenme düzelince kısa bacaklar da uzayacaktır. Protein aldıkça kafalar daha iyi çalışacaktır. Yüz çizgileri yumuşayacak, hareketler incelecektir.
Üç kuşak sonra köylülük kalmayacaktır, bu yüzyılın sonlarına doğru. Eh, köylülük ortadan kalkınca Köy Enstitüleri de kuramazsınız maalesef.

***

Bugün ülkemizde hiçkimseyi "fakir ama onurlu Türkiye" formülüne yatıramazsınız.
"Otarşi" yani "kendi kendine yetme" politikası ancak tek parti diktasında ayakta durabilirdi. Onunla birlikte yıkıldı ve bir daha da geri gelemedi.
"Umudumuzu, enerjimizi yitirdik, bu karamsar ruh haliyle geriye, daha geriye düşmeye mahkûmuz" diyorlar.
Oysa Türkiye'den enerji fışkırıyor. Türk milleti hep ileriye, daha ileriye bakıyor. Aşağılık kompleksi içinde yüzenler, nevrotik entellerdir. Karamsarlığa kapılan ve geri giden de CHP mahfilleridir. Yani, fakirliksever Kemalist bürokratlar ve onun kendini sosyalist sanan basın fosilleri.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA