Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Kıtır atıyor

Bir Kemal kuyuya bir taş attı, çıkaramıyorlar. Konuya sazan gibi atlamayan da kalmadı.
Meclis kürsüsünde, iktidar mebusları "adaylığını koy "şeklinde laf atınca, "benim aday olup olamayacağımı size kim söyledi" demiş.
Bunun adı da "mecliste bütçe görüşmeleri" oluyor ha...
Olacağım demiyor, olmayacağım da demiyor, lafı yokuşa sürüyor.
Dikkat isterim: "Olmayacağımı" da dememiş, "olamayacağımı" demiş... Ama böyle bir şey iddia eden de yok.
Demagoji sanatında Demirel'i solladı geçti.
Elbette olmayacaktır.
Kazanamayacağını bizden daha iyi bilir.
Koyarsa, "parti başkanları aday olmamalıdır" sözünü çiğnemiş olur. Fakat Muharrem İnce'yi de çok kötü bir "ofsayta" düşürür. İnce'nin "varlık nedeni" birdenbire ortadan kalkar.
Olursa, ve de İnce ile Akşener direnirlerse, muhalefet oyları aşağı yukarı şöyle dağılır: Kılıçdaroğlu yüzde 10, İnce yüzde 10, Akşener yüzde 10... Küçükleri saymadım.
Daha doğrusu, kendisini o partinin başına getiren "kuvvet" nasıl istiyorsa öyle yapacaktır.
Fakat gündem değiştirmeyi, daha doğrusu saptırmayı da giderek öğreniyor. Gazeteciler iki gündür başka işi bıraktılar, bununla uğraşıyorlar.
Bu eğlenceli cümbüşte ben size kesinleşen ikinci adayı şimdiden söyleyeyim: Doğu Perinçek!

***

Dostoyevski ne büyük adammış

"Budala" romanı geçen gün Türkiye'de yaşandı. Hayata geçti.
Adamın biri sevgilisini öldürmüş, iki gün başında beklemiş. Komşular kötü koku üzerine polisi aramışlar.
Nastasya Filipovna'nın cesedi de kokmuştu...
Rogojin onu öldürmüş, iki gün başında beklemişti. "Mariz" bir sevgiydi bu. Kıza aşık olan budala Prens Mışkin de ona katılmış, birlikte beklemişlerdi...
Rogojin Sibirya'ya sürgüne gitti, Mışkin de kafayı iyice tırlatıp İsviçre'de bir kliniğe yatırıldı.
Büyük sanat, hayatı aşıyor.
Hayat sanatı doğruluyor.
Dostoyevski, kendisinden yüz elli yıl sonra Türkiye'de doğrulanacak bir ruh hastalığını da o zamandan bilmişti.
"Ecinniler" romanında bunu başarmış, "sol terörizmin" ne olduğunu, solculuk oynayan genç ahmakların işi cinayete kadar nasıl vardırabileceklerini, ruhlarındaki kötülüğü ortaya koymuştu.
Bizim kuşağın pek iyi hatırlayacağı "sandık cinayeti" yaşandığında aklıma hemen bu gelmişti...
Bakalım sırada hangi eser var, ruh hastalarımız üstadın hangi romanını haklı çıkarırlar?
Baba katillerine "Karamazov Kardeşler"i, yaşlı kadın katillerine "Suç ve Ceza"yı tavsiye ederiz.
"Kumarbaz" mı? O zaten hep yaşanıyor. İnanmayan Esenyurt'a gitsin, baksın orada ne yerli malı Aleksiy İvanoviç'ler var.
Polina Suslova görmek isteyen de sosyetenin korona partilerine...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA