Gelmez diyordum, çıt çıkmaz diyordum yanılmışım. Malum ya son bir hafta-on gün boyunca polislerin ruhsal durumunu, polis olacakların ve olmuşların psikolojik durumlarını gözleme, izleme, inceleme zafiyetini yazıp durduk. Ve zannettik ki yine çoğu zaman olduğu gibi kuyuya taş atma sendromu yaşayacağız. Atılan taş derinlikler, karanlıklar arasında şöyle bir çınlayıp kaybolacak. Şükür ki tam tersi oldu. Özel kalemi arayıp dedi ki: "Sayın Ay. Size Emniyet Genel Müdürümüzü bağlıyorum efendim."

Kimler geldi kimler geçti
Sonra merhabalaştık ve dakikalarca konuşup, dertleştik Gökhan Aydıner'le. Medyanın ilgisinden oldukça hoşnut Genel Müdür. "Siz eleştireceksiniz. Yanlışı doğruyu göstereceksiniz ki, biz de farkına varamadığımız bazı gerçekleri görüp ona göre önlem alalım" diyor. Bu arada anladım ki onları en fazla etkileyen "Polis okulu psikologlarının torpille büyük illere tayin yaptırdıkları" yazım olmuş. Bu yazı üzerine kurmaylar toplanmış, tartışmış, konuşmuş ve araştırma başlatılmış. Sonunda durumun fotoğrafı diyebileceğimiz bir açıklama yapmaya karar vermişler. O açıklamayı yarına bırakıyor, Emniyet Genel Müdürü Gökhan Aydıner'e gösterdiği hassasiyetten dolayı teşekkür ediyorum.