Yazı işlerimizin gece müdürü Kemal Kök kafasını sayfa maketine gömmüş, yüzünde nane şekeri yiyen adam keyfi. Sormasam olur mu?
- Hayırdır Kemalim? Beşiktaş galip diye mi bu ılıman surat?
- Yok be abi. Ülkü Tamer'in yazısını okuyorum.
- Düzeltme mi yapıyorsun? Ülkü Abi tashihsiz yazar ama?
- Yok yok. Okuyup moral düzeltiyorum. Şerbet gibi yazmış valla.
Anlaşıldıııı. Bizim mahalleye, SABAH'a yani Ülkü Tamer geldi ya, Kemal gibi nicemizin yüreği aydınlandı, ışıldadı.

Yanardağın üstündeki kuş
O yazı daha besmelesi işin. Daha ne sülünler, papağanlar, akbabalar ve puhu kuşları, keklikler, çulluklar, bıldırcınlar, ispinozlar, serçeler göreceğiz satırlarında. İlaveten kartallar, kumrular, sığırcıklar, kargalar, yarasalar, Zümrüdüanka kuşları. Ve ille ki: "Yanardağın Üstündeki Kuş..." okuyacağız.

Mahlukatın cümlesi
Haa!.. Bir de tilkiler, atlar, tavşanlar, kirpiler, balıklar, ağustos böcekleri, yılanlar, solucanlar, kertenkele, tırtıl, kırkayak ve her neviden, uçan, tutan, kaçan, kovalayan, sürünen, sokan, sokulan, saldıran, yıldıran, kıran, ısıran, koparan bir sevimli-acayip hayvaniyat mahallesi üşüşecek ruhlarımıza.

Peki ama neden?
Bizim bu sefil "bravo" çekişlerimiz de bir şey mi? Söylenecek olanı bir başka üstat, Cemal Süreya söylemiş zaten. Demiş ki; "Nuh'un Gemisi gibiydi Ülkü Tamer'in ilk şiirleri." Sonra da niyesini anlatmış.
"Çünkü" demiş:

Karnaval bileti
"Çünkü o şiirler; Her türlü imgenin erkeğini, dişisini barındırır. Çünkü terzilerle, dülgerlerle, tilkilerle, kirpilerle, sansarlarla ve her şeyle doludur.
Çünkü hayatın ve ölümün, her şeyin amatörüdür o. Kısa şiirlerine gelince; onların da çoğu, birer karnaval bileti gibidir..."

Kökümüz mazide
Önceden de birlikte, aynı mekanda çalıştıydık Ülkü Tamer'le. Ben gibi meraklı birkaç muhabir arkadaş toplaşır, odasına baskın verir, başına tebelleş olur sorularla bunaltırdık:
- Abi, Zülfü çok güzel yapmış senin Memikoğlan şiirini he mi?..
- Abi, Virgül'ün maceraları devam edecek mi? Çok komikti onlar bee!..
- Abi, Antep nereee, Robert Kolej nere? Nakip Ali nereee, Anton Çehov nere? He he heee!.. Lafı çok uzattım. İyisi mi siz yandaki Ülkü Tamer şiirini okuyun, ben de hoş geldin çekmiş olayım ustama.

GÜNEŞ TOPLA BENİM İÇİN
Seher yeli çık dağlara
Güneş topla benim için
Haber ilet dört diyara canım
Güneş topla benim için.
Umutların arasından
Kirpiklerin karasından
Döşte bıçak yarasından canım
Güneş topla benim için.
Seher yeli yar gözünden
Havadaki kuş izinden
Geceleri gökyüzünden canım
Güneş topla benim için.
Ülkü Tamer