Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Gelecek korkusu!

Toplumbilimcilere bakarsanız...
Gençlerin "gelecek korkusu" artıyor!
Neredeyse her ay böyle sonuçlar veren bir araştırma yayınlanıyor.
Psikoloji alanında çalışanlara sorarsanız...
Gençlerin geleceklerine dair endişeleri o kadar yoğunlaştı ki, yetişkinliğe geçişi erteliyorlar; hatta "çocuksu" kalmak için çırpınıyorlar.
Basit bir toplumsal sorun değil bu!
Sadece gençlere veya belli toplumlara ait bir endişe de değil!

Kaldı ki, artık ekonomik refah ve siyasal istikrar bile bu endişeyi dindiremiyor.
"Çağın ruhu" bu endişe üzerine kurulu!

***
Bizim gibi ülkelerde bir zamanlar devlet memurluğuna kapak atılınca veya "başı sokacak bir dam bulununca" rahatlanır ve gerisi Allah'a bırakılırdı!
O dünya bitti, tükendi!
Şimdi popüler kültür önümüze tuğla gibi kalın ve ağır bir beklentiler katalogu koyuyor.
Öyle bir katalog ki bu, inançlı insanların "teslimiyet" ve "rıza" şuurunu dahi zedeliyor.
Bu kadar yüksek beklentilerin ve bu kadar parlak hayallerin gelecek zamanın "belirsizlikleri"yle sert biçimde çarpışmasından kaçınmak mümkün mü?
***
İşin özüne dönelim...
Ne tahminler, ne beklentiler, ne de umutlar geleceğin kendisidir.
Gelecek, henüz yaşanmamıştır ve nasıl yaşanacağını belirlemeye insan iradesi yetmez.
Geleceğin tam olarak nasıl bir şey olduğu ancak geldiğinde bilinecektir!
Bu "hakikat"le çatıştıkça...
Bu "imtihanı" yok saydıkça...
Endişeyle kahrolup duracağız.
Olay bu kadar yalın!
***
Şimdi "önemli olan anı yaşamaktır" falan gibi tuzu kuru kolaycılıklara sapmaya hiç niyetim yok!
Gelecek için çalışmalıyız ama geleceği hiçbir zaman kontrol altına alamayacağımızı da bilmeliyiz.
Hem fazla kurcalamaya gelmez gelecek!
Hani fıkradaki gibi...
20. Yüzyılın başlarında saf bir adam falcıya geleceği sormuş; "milyonlarca insanın ölümüne neden olacaksın" cevabını alınca, yıkılmış.
Hemen gidip rayların üzerine bırakmış kendini.
Tam o sırada ne görsün!
Küçük bir çocuk yaklaşan trenden habersiz rayların üzerinde oynuyor. Son bir hamleyle çocuğu trenin önünden çekip almış.
Sonra sormuş: "Adın ne evladım?"
Cevaplamış çocuk: "Adolf efendim!"

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA