Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Ağaç!

Ağaç yeter!
"Tek bir ağaç bile, görmek için yeter."
Gezmek, piknik yapmak, kan ter içinde koşmak için beton kutularından çıkıp arabalara doluşan ve ormanlık alanlara gidenlere şaşarım.
Ağaçların arasındadırlar ama tek bir ağacın bile hatırını sormamış, adını merak etmemiş olanları ne çoktur!
Çünkü durmak gerekir. Durup bakmak ve yavaş yavaş görmeye başlamak.
Arka bahçenizdeki cılız erik ağacı ne güne durmaktadır!
Mahallenin küçücük parkında zamana direnen kestane ağacı mesela...
Şu her gün işe giderken önünden geçtiğimiz koca ıhlamurlar ya da...
Ama liberali, solcusu, muhafazakârı; hep birlikte son yıllarda kafayı ormana taktık, ağacı unuttuk!
Şimdi oturmuş tartışıyoruz: "Mesele ağaç değil canım!"; "Gördün mü bak bir ağaçla başladık, nereye geldik!", falan filan.

***

Mesele tabii ki ağaç değil!.. Hiçbir zaman bir ağaç sadece ağaç olmadı.
Ben anlatmayayım, çok sevdiğim bir şair ve yazar anlatsın en iyisi...
"Bir ağaç pencereye dayar yaprak dolu omzunu. Bu arınmış ve güçlü bir ağaçtır. Bir ağaç, görmek için yeterlidir. Uzun bir hastalıktan sonra yürümeyi öğrendiğin gibi öğrenirsin görmeyi: Adım, bir adım daha. Bir ağaç yeter, bu ağacın yaprağı, akşamın içinde unutulmuş bu yaprağın bir düşüncesi (...) Onun gölgesinde yazarsınız. Sayfanın üzerine düşen gölgesinde öğrenirsiniz aslolanı: Güzellik, güç, ölüm." (Christian Bobin. Eksik Parça.)
Bu satırların yer aldığı metnin başlığını merak ediyorsanız, yazıyorum: "Tanrı'nın varlığını kanıtlayan kırıntılar."
Avuçlarını yumruk yapıp sıkmayan için bundan alınacak ne çok "ilham" var!
***

Kapalı mı oldu bu yazı?
Belki. Nereden baktığınıza bağlı!
Ama şu çok açık...
Ağaçları sökmeden, gencecik fidanları kırıp dökmeden, "senin bir ağacın varsa benim bir milyon ağacım var" türünden berbat yarışmalara girişmeden krizden çıkmanın yolunu bulmalıyız.
Bulamazsak, yanmışız.
Politika bunu beceremeyecekse, neyi becerecek!
Gerisi...
Gerisini yine Bobin'den okuyalım mı?
Bir avuç berrak su kadar hâkimiyetimiz yok yaşamımız üzerinde.
Elimizden kaçıp kurtulan ve bizim aşkımızla beslenenden başka bir şeye sahip değiliz. Düşte bir ağaç, sessizlikte bir yüz, gökyüzünde bir ışık. Gerisi hiç. Gerisi, öfkeli günlerde çeki düzen verilen saatlerde atılan her şey,"

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA