Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Virüsün unutturdukları...

Geçen yıl...
2019'da yani...
Dünya ölçeğinde kanserden ölenlerin sayısı 9 milyonu aşmıştı.
Üstelik Türkiye'de ölüm oranı dünya ortalamasının üzerinde.
Ne oldu? Korona salgınının rüzgarıyla bunları düşünmeyi devre dışı bıraktık.
Ama bir noktaya aşırı odaklanmak demek, tablonun geri kalanına "körleşmek" demek...
Düşünün...
Sigara içmenin zararlarını bile artık Covid-19 virüsünün etkileri üzerinden tartışıyoruz, sigaranın kanserle işbirliği şu sıra hiç aklımıza gelmiyor.

***

Hatırlayın...
Salgın ilk çıktığında sürekli konuşulan şey zatürre tablosuydu.
Esas tehlikenin hastalığın zatürreye döndüğü aşama olduğu dile getiriliyordu sürekli.
Şimdi işin o yanını da unuttuk.
Dün salgında ölenlerin sayısı 244 bindi.
Yıl sonuna kadar ölüm sayısının bir milyonu bulabileceğini söyleyenler de var, salgının sönümleneceğini ve oranların tahminlerden düşük kalacağını söyleyenler de...
Peki zatürreden, dümdüz zatürreden her yıl kaç kişi öldüğünü biliyor musunuz?
2016'da bu oran 3 milyon kişiydi.
Üzerinde durmak gerekmez mi? Gerekir.
Ama durmayız, duramayız, durdurmazlar.
Çünkü bütün dikkatimiz salgın ve virüs üzerinde...
Daha ikinci dalgası, şusu busu var.

***

Ya kalp hastalıkları?
Aslına bakarsanız, kalp hastalıklarının kırımına hiçbir salgının yaklaşması mümkün değil.
18 milyon kişi kalp ve damar hastalıkları nedeniyle hayatından oldu.
2030 yılında bu rakamın 23 milyon olacağı tahmin ediliyor.
Yarın öbür gün büyük ihtimalle kalp hastalığı yoluyla bu dünyadan göçeceğimizi aklımızdan geçiriyor muyuz?
Hastalık hastası olanlarımız hariç, hayır!
Hele şu sıra hiç geçirmiyoruz aklımızdan, çünkü Covid-19 var.
Salgın böyle bir şey...
Virüs yani...
Hani "görünmeyen düşman" denilen şey...

***

Niye yazdım bunları?
Biraz "çerçeve"yi zorlayalım diye yazdım.
Dikkati tek noktaya toplamanın bir tür toplumsal hipnoz oluşturduğunu ve bu durumun toplum mühendisliklerine kapı açtığını düşünelim istedim.
Örneklerim sağlık alanından ama siz onların yerine siyaset, ekonomi ve sosyal alan körleşmelerini koyabilirsiniz.
Ama asıl öyle de böyle de öldüğümüzü, öleceğimizi göstermek için yazdım.
Bilime lafım yok.
Ama "bilimci" tayfaya hatırlatmak isterim

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA