Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

'Bu açılım bir paket değil bir süreçtir'

Çeşitli siyasi tartışma konuları üzerindeki tutumumuzu belirlemeye çalışırken, izlenebilecek iki yol vardır.
Birinci yolda, desteklediğimiz ya da karşı olduğumuz siyasal partiye göre tutum belirleriz.
Örneğin "Kürt Açılımı" nı değerlendirirken "Bu açılım Başbakan Erdoğan'ın ve AK Parti iktidarının bir projesi olduğu için buna karşıyım" diyebiliriz.
Bu tutumu hemen her konuya uyarlamak mümkündür.
Mesela "Ben Türkiye'nin AB'ye üye olmasından yanayım. Ama bunu AK Parti gerçekleştirmeye çalışıyorsa, buna karşıyım" da diyebiliriz.
Bu demokrasi açısından anlaşılabilir bir tutumdur.
Buna benzer bir örneği birkaç kez bu köşede rahmetli Turan Güneş'in anlattıklarını naklederek vermiştim.
Unutanlara hatırlatayım.
1950 seçim kampanyası sırasında Kocaeli'nde bir Demokrat Partili "İsmet Paşa asker kaçağıdır" diyerek konuşmalar yapıyor.
Bu konuşmaları dinleyen Turan Güneş bu kişiye "İsmet Paşa adı üzerinde bir asker, yani paşa... Sen nasıl olur da ona asker kaçağı dersin" diye soruyor.

Beğenmiyorum işte

Aldığı cevap mealen şöyle oluyor:
- Ben de İsmet İnönü'nün bir general olduğunu biliyorum. Ayrıca o İstiklal Savaşı zaferi ile Kocaeli'ni de düşman işgalinden kurtaran komutanlardan biridir. Ama ben İsmet İnönü'yü siyaseten beğenmiyorum. Bunu en kısa yoldan nasıl anlatacağım? Ona asker kaçağı diyorum.
Bugün eğer Erdoğan ve AK Parti iktidarı Güneydoğu'da kan dökülmesine son verip, sosyo-politik birliktelikleri demokrasiye endeksli bir barış zeminine oturtmak için çaba gösteriyorlarsa, siyasal konumunuz farklı olsa da "Barış istemiyorum. Savaş sürmeli" diyemezsiniz.
Bunun yerine "PKK iktidarı teslim aldı" veya "Açılımın içi boş" yahut "Öcalan'ın yol haritasını uyguluyorlar" dersiniz.
Veya "Bu açılım Amerikan malıdır" da diyebilirsiniz.
Tutum belirlemek için izlenecek ikinci yolda ise "Olay"ı anlamaya çalışırsınız.
Bunu yaparken komplo teorilerine kulak vermeden önce yetkili ağızların açıklamalarına bakarsınız.
Örneğin "Açılım"ın icracısı İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın bununla ilgili gelişmelere ilişkin çok önemli açıklamaları vardı.
Bunları da hatırlayalım.
Atalay'ın dünkü açıklamalarından en önemli ve yol gösterici cümleler bence şunlardı:
- Bizim yolumuz çok net: Demokrasinin standardını geliştirmek ve terörü bitirmek. Bunun için de pek çok şey uygulanarak devam ediyor. Bu bir paket değil, süreçtir. Sürecin birinci kısmı çok başarılı geçti...
"Açılımın içi boş"
benzeri eleştirilerin, Atalay'ın bu değerlendirmesi ertesinde bitmesi gerekmez mi?

Paket değil bir süreç
Çünkü "Bu bir paket değil bir süreçtir" deniliyor...
Habur'dan geçenler için Diyarbakır'da yapılan şenliklere ilişkin Atalay'ın seslendirdiği eleştiriler, tüm toplumun hissettiklerinden faklı değil.
Atalay, DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ile 17 Ekim Cumartesi günü Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker'in Atatürk Orman Çiftliği'ndeki makamında görüştüklerini belirterek, ''Görüşmede 'bu şovları yapmayın, bu provokasyonları yapmayın. Süreci tıkarsınız, sürece zarar verirsiniz' diye kendilerini uyardık. Ahmet Türk de bu konuda çaba sarf etti ama önleyemedi'' dedi.
Düşünün ki çok kısa süre önce Başbakan Erdoğan'ı "PKK'nın terörist olduğunu söylemezlerse DTP'lilerle görüşmem" dediği için eleştiriyorduk.
Oysa bugün DTP yönetim kadrosu ile "Açılım"ı gerçekleştirmek için görüşmeler yapılabiliyor.
Bu olumlu ve doğru yoldaki bir gelişme değil midir?

Daha ne gelişmeler olacak

Atalay'ın şu sözlerini de belleğimize yerleştirelim:
- Şehit annelerinin durumunu en çok bilen bir birey olarak söylüyorum, bu adımlar 10 yıl önce atılsaydı hem kayıplarımız olmazdı, hem çözüm daha kolay olurdu. 20 yıl önce atılsaydı daha da kolay olurdu. Eğer şimdi bu adım atılmaz veya sekteye uğratılırsa bu çözüm zorlaşır. Sorunlar büyür.
Ben de aynen Başbakanımız gibi bunu bir son şans olarak görüyorum. Göreceksiniz daha ne gelişmeler olacak. Savaşın hesabını soramayanlar barışın hesabını soruyor. Biz kardeşliğin tesisi için uğraşıyor. Artık analar ağlamasın istiyoruz, yeni şehitler olmasın istiyoruz.
Evet... Bunları da dinledikten sonra da dilerseniz içinizden "Ben bunların yapacağı barışa karşıyım" diyebilirsiniz.
Bu sizin demokratik hakkınızdır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA