Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Netanyahu mu Erdoğan mı iktidarda kalıcı olacak?

Amerikan ağırlıklı Türkiye-İsrail gerginliği, Gazze ablukası İsrail tarafından gevşetilse de bitmeyecek.
Aslında bu gerginliğin Türkiye ile İsrail arasında olduğunu söylemek çok doğru değil.
Başbakan Erdoğan'ın AK Parti Grup toplantısındaki konuşmasında vurguladığı gibi, Türkiye'nin karşısında İsrail değil "Netanyahu Hükümeti" var.
İsrail basınındaki yansımalardan anlaşıldığı kadarıyla, Netanyahu Hükümeti de "Erdoğan Hükümeti"ni karşısında görmekte.
Bu gerginliğin ağırlıklı tarafı olan ABD'nin yönetimi ise, krize sadece "İsrail'in güvenliği" açısından bakıyor. "İsrail'in güvenliği" adı verilen kompleks yapının öğelerini İsrail'in kendisi belirlediği için, İran'ın mutasavver nükleer silahı da, Gazze'nin ablukası da, aynı derecede "Güvenlik" kapsamında görülmekte.
Karşımızdaki tabloyu ayrıntıları ile değerlendirirsek ve geçmişteki benzer durumlardan dersler alıp bugüne ve yarına dönük öngörüler seslendirmeyi denersek, şu anda Türkiye (veya Erdoğan Hükümeti) Netanyahu Hükümeti'nin iktidardan uzaklaştırılmasını ne kadar bekliyorsa, İsrail de (veya Netanyahu Hükümeti) aynı ölçüde Erdoğan Hükümeti'nin iktidardan uzaklaştırılmasının beklentisi içindedir.
Türkiye'nin beklentisi ancak ABD Başkanı Obama'nın çok radikal bir dönüş yapıp İsrail'e baskı yapması sonunda gerçekleşebilir.
Bu ihtimal ufukta görünmüyor.

Amerikan-İsrail dayanışması

Tersine, Türkiye ve Brezilya'nın ortak çabası ile İran'ın kabul ettiği nükleer artıklara ilişkin anlaşmayı Amerika adeta yok saymakta ve bu ay içinde İran'a yaptırımlar uygulanması için Amerikan diplomatları çalışmalarını sürdürmektedir.
Yani Amerikan yönetiminin sorunu Netanyahu değil Ahmedinecad'dır.
Gemi krizi dolayısıyla Türkiye'nin İsrail siyasi ortamını etkilemesi ve Netanyahu Hükümeti'ni iktidardan uzaklaştıracak rüzgârı bu ülkede estirmesi ise, imkânsız denilecek kadar zordur.
Unutmayalım ki 2009 Şubatındaki İsrail genel seçimlerinin üzerinden henüz bir yıl geçti.
Yani kısa vadede Netanyahu Hükümeti'nin iktidardan uzaklaştırılması uzak bir ihtimaldir.
Bize gelince.
Basınımızı izliyoruz, siyasi platformlardaki konuşmaları dinliyoruz.
Gemi krizi ertesinde görülen ulusal birlik ve İsrail'e tepki havası, kırılgan bir yapıda.

Ama İsrail de haklı...

Neticede iki dönem iktidar olmuş bir AK Parti hükümeti var ve genel seçime bir yıl kalmış durumda.
"Ne şekilde olursa olsun" ve "Nasıl olursa olsun" bu iktidarın sona ermesini bekleyenlerin, İsrail'le gerginlik konusunda da sonuna kadar Erdoğan'a destek vermeleri mümkün değil.
Bunun ipuçlarını "Ama İsrail de haksız değildi" içerikli gazete yazılarından da, muhalefetin "İsrail'e gereken cevap verilmedi" doğrultusundaki eleştirilerinden de görebiliyoruz.
Yani şu anda Netanyahu iç siyaset açısından Erdoğan'dan daha "Kalıcı" görülüyor. Bunun karşısında Erdoğan'ın ve AK Parti iktidarının izleyebileceği yollardan biri, hemen bir "Erken seçim"e gitmek olabilir.
Bu seçim kampanyası aynı zamanda bundan sonra izlenecek dış siyasetin ayrıntıları ile anlatılıp tartışılmasına ve bir çeşit fiili referandumla bu iktidarın "Ortadoğu politikası"nın onaylanmasına veya reddedilmesine zemin olabilir.
Seçim sonrasında kim kazanırsa kazansın, taze veya tazelenmiş bir iktidarın gücü ile dış siyasette Netanyahu'nun karşısında yapacağını yapar.
Yeni seçim kazanmış bir hükümeti ABD de daha fazla dinler.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA