Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Siz hâlâ "Nerede o eski bayramlar" diyenlerden misiniz?

Bir döneme kadar "Nerede o eski bayramlar" diye söze başlayarak nostaljik takılmak çok modaydı... Ama şimdi bayram takılmaları da farklılaştı.
Geçen gün sosyal medyada dolaşan ve kimin imzasını taşıdığını hatırlayamadığım bir karikatür gördüm. Bu karikatürde iki koyun karşılıklı konuşmaktaydılar. Koyunlardan birinin kolunda pahalı markalı bir çanta, üzerinde de yine en pahalı markalardan birinin bulunduğu giysiler, ayakkabılar bulunmaktaydı.
Koyunlardan çıplak olanı pahalı eşyalarla donanmış olan ikinci koyuna "Bu kadar paraya nasıl kıydın" diye soruyordu. İkinci koyun da "Parayı mezara mı götüreceğim? Baksana, kurban bayramına iki gün kalmış" diye cevap veriyordu...

Yeniden çocuk olabilmek
Galiba bayrama böyle takılmak daha doğru... Çünkü belirli yaşı geçtiğiniz zaman o kadar çok bayram yaşamış oluyorsunuz ki, bunlardan hangisini hatırlayıp, hangisine özlem duyacağınıza da karar veremiyorsunuz. Bu bakımdan geçmiş bayramlara özlem duymak yerine, çocuk olup yeni bayramları yaşamak herhalde daha doğrudur.
Ama yeniden çocuk olabilmek de ancak şairlerin becerebileceği bir hünerdir... Orhan Veli bunu başaran şairlerden biri değil mi mesela?
"Çocuk gönlüm kaygılardan âzâde,/ Yüzlerde nur, ekinlerde bereket,/ At üstünde mor kâküllü şehzade;/ Unutmaya başladığım memleket./ Şakağımda annemin sıcak dizi,/ Kulağımda falcı kadının sözü,/ Göl başında padişahın üç kızı,/ Alaylarla Kaf dağına hareket."
Evet... "Nerede o eski bayramlar" diye takılmak yaş ilerledikçe anlamını yitiriyor.

Hatırlamak zorlaşırken...
İki arkadaş karşılıklı oturmuşlar, sohbet ediyorlarmış... Bunlardan biri, bırakın geçen kurban bayramını, bir gün önce yediği yemeği bile hatırlayamadığından yakınmış. Bunu duyan diğeri gülümsemiş ve "Ben de senin gibiydim" dedikten sonra hafızasına nasıl kavuştuğunu anlatmış...
- Ben de her şeyi unutuyordum... Geçen hafta bir doktora gittim. Birtakım ilaçlar verdi. Onları kullandım. Şimdi her şeyi hatırlıyorum.
Bunu duyan arkadaşı "Aman ben de gideyim o doktora. Bu doktorun adı ne" demiş. Artık her şeyi hatırladığını söyleyen arkadaş, doktorun adını soran arkadaşına "Hani bir çiçek vardır. Çeşitli renklerdedir. Sapı dikenlidir. Çok güzel kokar. Nedir o çiçek" diye sormuş.
Arkadaşı "Gül" diye cevap vermiş soruya... Bizimki bunu duyunca mutfaktaki karısına seslenmiş:
- Gül... Geçen hafta gittiğim doktorun adı neydi?
Ne dersiniz? Geçen bayramda IŞİD diye bir olgu var mıydı bu coğrafyada? Geçen bayramda Mursi neredeydi, Sisi neredeydi? Hatırlıyor musunuz? Geçen bayramdan beri Esad kaç bin Suriyeli insanı daha kurban etti?
Siz hâlâ "Nerede o eski bayramlar" diyenlerden misiniz?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA