Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Piyonların kendilerini oyuncu zannettiği bir satranç

Derin toplumdaki "Fenerbahçe-Galatasaray rekabeti" derin ve uzun tarihsel kökeni olan bir olgu değil... Bu iki spor kulübü de 20'nci yüzyılda dünyaya geldiler. "Ezeli rekabet" diye söylenen şey çok yeni aslında...
Bu topraklardaki gerçekten tarihi rekabet "Akiller" ile yani "Akıllılar" ile "Akılsızlar" arasındadır. Sevgili arkadaşım ve köşedaşım Hıncal Uluç'un Radi Dikici'den alıntılayarak aktardığı Bizans tarihinde de bulabilirsiniz bu rekabeti, Uzunçarşılı'yı, İnalcık'ı okuyarak da Osmanlı'daki "Akıllılar" ile "Akılsızlar"ın ezeli rekabetlerinin çeşitli aşamalarını öğrenebilirsiniz.
Akıl zamana, zemine ve kişilerin olaylar karşısındaki davranışlarına bağlı olarak farklı değerlendirilen, göreceli bir olgudur. Bir zaman diliminde çok akılcı görülen bir davranış değiştirilmeden sürdürülürse, kısa süre sonra akılsızlığa örnek olabilir. Genellikle aklının boyu ihtirasının boyundan kısa olanların, nihai değerlendirmede "Akılsızlar" takımında yer almaları kaçınılmazdır.

Aklın ölçüleri

Siyasette aklın temel ölçümü "Barış" ve "Uzlaşma" kavramlarına olan uyuma bakılarak yapılır... Dostlarının ve sevenlerinin sayısını azaltırken düşmanlarının sayısını artıran siyasetçide, genellikle akıl eksikliğinden söz edilebilir.
Bu söylediklerimizi güncel siyasetin gerçekleri ışığında somuta indirgersek...
Şu anda Ortadoğu coğrafyasında boks maçı kuralları geçerli olan ve kuşak altına vurmanın da geçerli sayıldığı bir satranç karşılaşması var... Ama piyon olarak kullanılanlardan bazıları, kendilerini de oyun kurucu sanmaktalar. Üstelik bu karşılaşma 1'inci Dünya Savaşı'nın bitiminden ve Osmanlı'nın yerini Batı'nın "Devlet- i Muazzama"sının almasından beri sürmekte.

Akıllılar korunmalıdır

Geride kalan yüz yılda bu oyunda kimlerin yok edildiklerini, kendilerini oyuncu sanan ve yaşadıkları dönemde çok güçlü ve akıllı zannedilen kimlerin öldürüldüklerini, defalarca görmedik mi?
Bu karşılaşmada kimlerin hangi oyunları kurduklarını görebilenlere ve kendilerini bu oyunun dışında tutmayı başarabilenlere, "Bölgenin Akıllıları" diyebiliriz... Bu coğrafyanın akıllıları ülkelerinin iç dinamikleri ile dış konjonktür arasındaki dengeyi sürekli gözeten ve koruyanlardır. Bölgenin akıllıları büyük oyuncuların iki hamle ile ülkelerin iç dinamiklerini sıfırlayabileceklerini çok iyi bilirler... Ve ayrıca mesela bu bölgenin ülkesi olan Türkiye'nin her önemli iç meselesinin aynı zamanda uluslararası bir sorun olduğunu da gözden kaçırmazlar.
Kısacası "Barış Süreci" dediğimiz olay da, bu tablonun içindedir... Ve şu anda Türkiye'yi bu oyunun dışında tutmayı başarabilecek akıllı insanlara duyduğumuz ihtiyaç, her zamankinden fazladır. Çünkü geçmişte de gördüğümüz gibi bu bölgede akılsızların sayısı da oldukça fazladır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA