Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BERCAN TUTAR

Biden’ın ‘değişebilme ihtimali’

ABD ile yükselen güçler arasındaki ilişkilerin geleceğine dair on gün sonra önemli görüşmeler yapılacak. ABD Başkanı Joe Biden, 14 Haziran'da Cumhurbaşkanımız Erdoğan ile bir araya gelecek.
Biden, Erdoğan ile görüşmesinin hemen ardından 15 Haziran'da Brüksel'deki ABDAB zirvesine katılacak. ABD Başkanı'nın Avrupa Birliği liderleri ile toplantısında, Sayın Erdoğan'la kritik ettiği dosyalardan çıkan muhtemel sonuçlar da kuşkusuz masada olacaktır. 16 Haziran'da ise Biden Cenevre'de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile buluşacak.
Merak edilen ise Biden'ın Türkiye, Rusya ve AB liderleriyle yapacağı görüşmelerin ABD'nin küresel siyasetini değiştirip değiştirmeyeceğidir. İktidara geldiğinde 'Yaşlı Joe'nun İran açılımıyla gündemi sarsan Barack Obama'yı mı yoksa 1956 Süveyş Krizi'ndeki tavrıyla Avrupa'da ve İsrail'de şok etkisine yol açan Dwight Eisenhower'ı mı örnek alacağı tartışılıyordu.

***


Eisenhower, Süveyş Krizi'nde İsrail, Fransa ve İngiltere'ye karşı Ortadoğu'nun yükselen yeni gücü dediği Mısır'ı ve Cemal Abdünnasır'ı tercih etmişti. Ancak müttefiklerine karşı başta soğuk bir politika izleyen Eisenhower, beş yıl sonra 180 derecelik bir dönüşle Nasır'a ihanet etmiş ve Mısır'ı yine kaderine terk etmişti.
Obama ise İsrail ve Suudi Arabistan gibi kadim müttefiklerin itirazlarına rağmen İran politikasından taviz vermedi. Obama'nın mutant haline benzetilen Biden da selefi Trump döneminde bozulan İran ve AB ilişkilerini düzeltmekle işe başladı. Ne var ki İran dışındaki konularda Obama ile Eisenhower arasında hiçbir fark yok. Arap Baharı'nı boğan Obama, işgallere ve darbelere girişerek Libya, Yemen ve Suriye'deki kaosu derinleştirdi. DEAŞ ile Ortadoğu'daki terör stratejisini sistemleştirdi.
Mısır'da 3 Temmuz 2013 darbesine destek veren Obama, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin de en büyük sponsoruydu.

***


Unutmayalım ki İslam dünyasını sekiz yılda işgal ve iş savaşlarla adeta kaos ve terör yurduna çeviren Obama'nın yardımcısı şu an ABD Başkanı olan Joe Biden'dı. Zaten bu yüzden Biden'a her anlamda Obama'nın mutant hali deniliyor. Nitekim İsrail'in 10-21 Mayıs arasında Gazze'de işlediği katliamları savunan Biden, siyonist rejime sarsılmaz desteğini bir kez daha yineledi.
Dolayısıyla Biden'ın Türkiye, Rusya ve Çin gibi aktörlere karşı farklı bir politika izlemesi zor. Çünkü Biden'ın bu saatten sonra ıslah olma ihtimali çok düşük. Zira Biden'ın 2008-2016 arasındaki sekiz yıllık başkan yardımcılığı döneminde Rusya ve Türkiye'ye karşı izlediği politikalar neredeyse birbirinin kopyası gibi.
Obama ve Biden ikilisi 2009'da Rusya ile ilişkileri 'resetlemelerine' rağmen Putin'e yönelik düşmanlıkta sınır tanımadılar. Bu nedenle yeniden iktidara gelen Biden, 'Putin'siz Rusya stratejisi'ni kaldığı yerden devam ettirecektir.
Benzer şekilde 2013'ten bugüne kadar Sayın Erdoğan'ı açıkça hedef alan ve 15 Temmuz'da da devirmeye kalkan Obama'nın yardımcısı Biden şimdi Başkan olarak Beyaz Saray'da oturuyor. Biden bu yeni dönemde de Putin gibi Erdoğan'a karşı da her tür propaganda, manipülasyon ve karalamaya dayalı beşinci kol faaliyetlerine daha çok hız verecektir.
Bu yüzden 14 ve 15 Haziran'daki görüşmelerden olumlu bir sonuç çıksa dahi tedbiri elden bırakmamak lazım. Atalarımız boşuna 'can çıkmadan huy çıkmaz' dememiş.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA