Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BERCAN TUTAR

Erdoğan ile Putin’i hafife alanların trajedisi

Rusya'dan aldıkları 'doğalgazı' bırakıp ABD'nin 'siyasi gazı'na gelen Avrupa ülkelerinde karakışı nasıl geçireceklerine dair panik giderek derinleşiyor.
Rusya'ya topyekûn savaş ilan edip yaptırım uygulayan Avrupa'nın maruz kaldığı bu paradoksal trajedi, ABD liderliğindeki Atlantik sisteminin aslında kâğıttan bir kaplan olduğunu da ifşa etti.
Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da bu gerçeğe işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya'yı hafife alan Batı'nın hem acziyetini hem pişkinliğini hem de ikiyüzlülüğünü bir kez daha gözler önüne serdi.
Sayın Erdoğan'ın da vurguladığı gibi Batı'nın Rusya'yı ambargo ve yaptırımlara dayalı ekonomik savaşla dize getirme stratejisi ters tepti. Zaten, Türkiye başta olmak üzere Çin, Hindistan, Macaristan, Güney Afrika, Brezilya, İran ve Suudi Arabistan gibi 140 kadar ülkenin destek vermediği yaptırım stratejisi daha en baştan ölü doğmuştu.
Bu nedenle ABD'nin sadece Batılı ülkelerle sınırlı yaptırımlarla Rusya'yı dünyadan izole etmesi akamete uğradı. Hatta Ukrayna krizi ile birlikte Rusya yerine Atlantik dünyasının izolasyonu daha fazla arttı. 'Rus dünyası' ise genişlemeye devam ediyor.

***

Bugün Çin ve Hindistan ile ortak askeri tatbikatlar yapan Rusya'nın 'dost ve çok önemli bir ortak' diye tanımladığı Türkiye ile ilişkileri ise her geçen gün daha da derinleşip çeşitleniyor.
Nitekim Vladivostok'ta düzenlenen Doğu Ekonomi Forumu'nda sahneye çıkan Putin, bütün bu stratejik arka planın verdiği güvenle konuştu: "Eğer sözleşmelerimize ve çıkarlarımıza aykırı olursa petrol, doğalgaz veya kömür, hiçbir şey göndermeyiz. Batı bize şartlarını dikte edebilecek konumda değil, mantıklı düşünsünler."
Fakat işgalci ve kolonyalist ruha sahip Batı'nın rasyonel olmasını beklemek safdillik olur. Öyle ki Putin'in açıklamasına göre Avrupalı ülkeler tahıl krizinde dahi sömürüye devam ediyor. Ukrayna'dan giden 87 tahıl yüklü geminin sadece 2 tanesi Afrika'ya gitmiş. Geriye kalanı Avrupa'ya sevk edilmiş.
Buna isyan eden Putin haklı olarak "Tahıl ve diğer gıdaların rotasını sınırlamayı değerlendirmek gerekiyor. Bu konuyu kesinlikle Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile istişare edeceğim" çıkışında bulundu.

***

Dolayısıyla emperyalist Batılı ülkelerin ne kadar bencil, çıkarcı ve yüzsüz olduğunu bir kez daha gördük. Batı'nın egemen olduğu dünya işte bu! Böyle bir sistemin adil olması mümkün mü? İşte bu yüzden bir avuç küreselcinin menfaatleri uğruna kendi halklarını bile açlığa ve soğuğa mahkûm eden ABD ile Avrupa'yı gerçekten de uzun bir kış bekliyor.
Daha şimdiden Avrupalı halklar Amerikan sultasına boyun eğen hükümetlerini protesto ediyor. ABD'de de halkın devlete olan güveni dibe vurmuş halde.
Önümüzdeki süreçte Atlantik'in her iki yakasında da dalga dalga yayılan gösteriler enerji krizini siyasi rejim krizine dönüştürecek ve birçok ülkede emperyal sistemi temellerinden sarsacaktır. Bu bağlamda Ukrayna sorunu Atlantik'teki statükonun çöküşünü daha da hızlandıracaktır. Savaşın uzaması demek, enerji ve tedarik krizleriyle hayat pahalılığının daha da ağırlaşması anlamına geliyor. İşte Erdoğan ve Putin'in kritik uyarıları da bu kaçınılmaz gerçeğe işaret ediyor. Haliyle yeni dünyanın siyasi kurucu lideri konumundaki bu iki ismin her dediğini can kulağıyla dinlemek lazım.
Fakat burnundan kıl aldırmayan Batı dünyası ve yerli mutantları bu iki lideri hâlâ yanlış okumaya devam ediyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA