Türkiye'nin en iyi haber sitesi

GÜRCAN BİLGİÇ

Değişmeyen gelecek

Yıllar önce bir gün önce "Tanju Çolak'ı transfer etmeyeceğiz" diyen Köksal Özbek, bir gün sonraki imza töreninden sonra, "Fenerbahçe'de değişmeyen bir şey varsa, o da her şeyin değişebileceğidir" açıklamasını yaptı. Özbek'in bu yorumu Fenerbahçe'yi anlatan en güzel sözler aslında. Daum'un gelişi, sezon başındaki kararları ve prensipleri, bugün düştüğü durumlar, en sonunda da Ortega'nın yeniden takıma katılmasının kuvvetli ihtimal hali alması. Tam altı yıldır kulüp başkanlığı yaparken milyon dolarları etrafa saçan Aziz Yıldırım'ın, son senesinde ucuz ama yetenekli oyunculara yönelen politika benimsemesi de "değişimin" simgesi (mi?)... Eğer yanlış hatırlamıyorsak, aradan altı ramazan geçtikten sonra kulüp çalışanlarına ilk kez iftar yemeği vermesi de belki bir işaret... Sonuçta ortada hatalardan ders çıkaran, doğruyu bulunduğuna işaret eden uygulamalar var. Eleştiri yapacağımıza "helal olsun" demeyi tercih etmek gerekir. Şimdi gözlerimiz Daum'da. Samsun'da sahaya çıkaracağı takımın yapısında ve kurgusunda. Kendi takımını en iyi bilen kişi olarak, en yanlış oynatan ünvanını da kazandı. Oyuncularının sahadaki mücadelesine güvenerek, organizasyonun üzerinde durmak yerine, "saldırın" emrini verdi. Popülist davranmayı tercih etti. Gerçekte kimse ondan şampiyonluk beklemiyordu. Olsa; fena olmazdı ama başta yönetim kurulu olmak üzere Fenerbahçe camiası genç ve savaşan takımı sahada görmekten memnundu. Daum'dan bu kadroyu gelecek için "mükemmelleştirmesi" istenen ilk şeydi. Alman olmasına rağmen bizim (Türklerin) kanımıza özenip, "aceleci" davrandı. Kendini kanıtlamaya ihtiyacı olmadığı halde, bu yarışa katılmak istedi. Üst üste kazandı ama takımı futbol oynamadı. Sezon başındaki "ışık veren" görüntü de, kayboldu gitti. Daum bu noktada hataya kendinde aramadı. Suçu futbolcularına yöneltti. Sonra "özür" diledi. Ama sözler sadece arşivlerde değil, o oyuncuların kulaklarında ve beyinlerinde de duruyor. Sebat ve Rize maçları Fenerbahçe için "kırılma" noktalarıydı. Kırılan sadece hayaller değil, kalplerdi de. Oyuncularının artık "kuşkuyla" bakacağı, bizi ne zaman ortaya yem olarak atacak diye düşünecekleri bir hocası var Fenerbahçe'nin. Ortega konusundaki tavrını da merakla bekliyoruz. "Satmak için Rebrov'u oynatmalıyım" derken haklıydı. Bakalım Ortega için ne diyecek?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.