Dinamo'ya beraberliğin yettiği, F.Bahçe'nin ise galibiyetten başka şansının olmadığı bir maç öncesindeyiz. Teknik direktör sizsiniz. Yardımcılarınız ile birlikte maçın analizini yapacak taktiğe ve takım kurgusuna karar vereceksiniz.
"Beyler" diyebilirsiniz... "Biz Denizli deplasmanında pozisyona bile giremedik. Kazandık ama iki şut dışında rakip kalecinin kurtarış bile yapmadığı bir 90 dakika yaşadık. Bu sefer bize Saracoğlu'nda bile zor pozisyon veren bir rakibimiz var. Ne yapalım?"
Tabii. Bu konuşma hayalidir. Çünkü siz bile bu soruyu sormaz, kazanmanız gereken maç için farklı bir şey yapmanız gerektiğini bilir, oyunu pozitif yönde tutabilecek bir taktik üretirsiniz.
Aragones için böyle bir farklı durum yok İspanyol deplasmandaki beraberlikleri başarı olarak gördüğü için, Denizli takımını Deivid haricinde değiştirmeden sahaya sürüyor. Aynı korkaklık ve statükoculuk ile... Bu karar ile sonuç arasında bağlantı kurmuyorum. Sonuç daha farklı olmayabilirdi. Yine kaybedebilirdi F.Bahçe. Ama en azından kazanmak için bir gayret, bir düşünce, bir yaratıcılık, bir cesaret pırıltısı görür, "Denediler, olmadı" diyebilirdik. "Tam kafaya göre hoca", değişik takımın Kazım'ı kadroya almamak olduğunu sanıyor, Güiza'da umudunu koruyor, Deivid'i fizik olarak yeterli görüyor, Alex'in kaleden uzaklaştığı her metrenin, aslında kendi istifa mektubunun harfleri haline geldiğini anlamıyor. F.Bahçe yönetimi Aragones'i alırken, Samandıra'ya bir de "zaman makinası" getirmeli, "Dede"yi bu çağa taşımalıydı. "Futboldan anlayanlar", teknolojiden sınıfta kaldılar bu kez.

BU YOL NEREDE BİTECEK?
Volkan hediyesi gol ile dengeler de değişti maçta, fikirler de. " Bu kaçıncı hata" demeyelim. Volkan'ı geçen sene Serdar Kulbilge rekabeti taşıyordu. Rakipsiz olmak, peşinden kararsız olmayı getirdi.
Şu anda hangi F.Bahçeli rakibin Volkan gibi bir kalecisi olmasını istemez. "Dede" oyuna müdahale ediyor; Selçuk çıkıyor Maldonado giriyor. Lig'de sahaya girmesi yasak olan İlhan Parlak 70'de oyunda. Alex'in yerine...
Aziz Başkan ile Aragones işbirliği ile sadece F.Bahçe değil yıldızları da birer birer sönüyor. Tıpkı Avrupa umutları gibi. Tıpkı, Lig'deki göz boyamalar gibi.
Bu yol nerede bitecek?
Aragones'in sistemi oturuyor, yedek kulübesi umut veriyor, transferler çok isabetli, Saracoğlu muhteşem stat. Yani yol da bitmez, dert de...