Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERSİN RAMOĞLU (GÜNEY)

Bu medya değil Paralel Operasyonudur...

Bir gün değil, beş gün değil, aylar, yıllar süren bir karalama ve iftira kampanyasını özellikle sürdürdüler…
Türkiye'ye karşı olan bu eylem sadece bir gazete ve bir televizyon ile yapılmadı...
Cumhuriyet, Zaman, Sözcü, Bugün, Taraf, Yurt, Aydınlık, Hürriyet, Posta gazetesi ile Samanyolu, Bugün, Kanaltürk, CNN TÜRK ve Kanal D televizyonu ve binlerce internet sitesi her gün hükümete saldırıp durdu.
Erdoğan'a hakaret etti…
Ailesine sövüp saydı…
Bu sıradan bir iş değildi…
Paralel İhanet Çetesi'nin halkın seçtiği hükümetten kurtulma operasyonuydu bu.
Çetenin arkasında ABD vardı, İngiliz ve Alman Lawrence'leri vardı.
Ama kara emellerine ulaşamadılar.

***

Hatırlayın bu medya grupları hükümeti yıkmak, için sokak olaylarına nasıl destek vermişti.
'Darbe' yapmak için elinden geleni ardına koymadılar.
Yalanları gerçekmiş gibi yazdılar.
Paralel gazeteciler gazetecilik yapmadı.
Darbeye zemin hazırladı.
CIA'dan binlerce dolar maaşa bağlanan puşt kalemler, her şeyi kötü göstermek için elinden geleni yaptı.
Gezi olayları köpürtülerek ortalık ateş topuna döndürüldü.
Bu gazetecilerin kışkırtmasıyla onlarca genç öldürüldü.
***

Yazıp çizdikleriyle ülkemizi karaladılar.
Halk istikrar isterken onlar eski vurgun, soygun ve talan Türkiye'sine geri dönmek için çabaladı.
Aslında Erdoğan'ın şahsında Türkiye'yi hedefe koydular.
Devleti yıkmaya teşebbüs ettiler.
Paralel medya yöneticileri gazeteci gibi değil, örgüt lideri gibi hükümete, Erdoğan'a kafa tuttu, meydan okudu…
***

Dün sabah Paralel Yapı'ya yönelik şafak operasyonu düzenledi…
Gazetecilere karşı değil.
Zanlılar devleti ele geçirmek için örgüt kurmakla suçlandı…
İş bu kadarla kalmayacaktır.
Gerisi de gelecektir.
Gazetecilerin yanı sıra polisler ve başka isimler de gözaltına alındı…
Bakmayın malum isimlerin 'Nefret Operasyonu' palavrasına...
Bu bal gibi Paralel İhanet Çetesi'ne yönelik bir operasyondur.
Çünkü hainler Anayasal düzeni değiştirmeye çalıştı.
***

Hakimin gözaltı kararları verdiği isimlere bakın, birinci sırada Fethullah Gülen var…
Türkiye'nin kimyasını bozan isim olarak hafızalarda yer etti.
2.sırada da Ekrem Dumanlı var…
Görünürde gazeteci.
Ama görünürde.
Aslında Cemaat yöneticisi.
Bence gözaltı işi gecikmiş bile…
Adam Erdoğan'a az kafa tutmadı…
Sürekli tehdit edip durdu…
Hidayet Karaca ile Ekrem Dumanlı'nın gazetecilikten öte Cemaatin yöneticisi olduklarını unutmamak lazım.
***

Yarın ABD'nin Adana Konsolosu John Espinoza gazetecilerle evinde bir sohbet toplantısı düzenleyecek.
Beni de davet ettiler.
Gitmeyeceğim.
Espinoza Adana'da dahası bölgede diplomatlıktan öte işler yapıyor.
Mesela ne zaman Gaziantep'e gitse ardından olay çıkıyor.
ABD Büyükelçisi, Gaziantep'te Suriyeli muhaliflerin kaldığı bir binayla ilgili açıklama yaparak buranın riskli olduğunu ve saldırı yapılabileceğini açıkladı.
Adam resmen adres verdi.
İşaret fişeğini attı.
***

ABD Adana Konsolosu da sürekli Gaziantep'e, Şanlıurfa ve çevre illere gidiyor.
Gittiği her yerde olay çıkıyor.
HDP ve PKK'lılarla sıkça görüşüyor.
Gaziantep'teki bazı STK'ları harakete geçirmeye çalışıyor.
Kamuoyunu tahrik ediyor.
Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Eberhard Pohl de Gaziantep'e gelmişti.
ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass da…
Bu ziyaretlerin özel bir maksadı var.
***

Yani tezgah büyük…
Adamlar Paralelcileri ve PKK'yı kullanarak Türkiye'ye operasyon çekiyor.
Mesela Fuat Avni sıradan biri değil…
Kendini kamufle etmiş devlet içindeki bir haşhaşi.
Yakalanmasına az kaldı.
Operasyonun gazetecilere yönelik olduğu izlenimini vermenin amacı da başka.
Neyse ki temizlik harekatına başlandı.
İnşallah gerisi gelecektir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA