Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Mağdurun değil, teröristlerin yanında yer alan bu basın kuruluşları, teröristlerin propagandalarını yaparak, savcımızın şehit edilmesine ortak olmuşlardır" dedi.
Erdoğan'ın kastettiği Aydın Doğan medyasıydı.
Çünkü Doğan grubu yayınlarıyla teröre büyük destek veriyor.
Cumhurbaşkanı'nın bu çıkışından sonra Aydın Doğan, AK Parti'ye resmen savaş açtı…
Diğerleri de onu takip ediyor.

Mirgün Cabas isimli zibidinin, Savcı Sayan'la programda tartışmasının arkasında yatan sebep de Doğan'ın AK Parti düşmanlığıdır.
Cabas'ın, Sayan'ı aşağılamaya çalışması, Terbiyesizce yayını kesmesi, Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek'in, Uşak adayı Eyüp Gökhan Özekin'i "El Kaideci" ilan etmesi, Buldukları her fırsatta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ve AK Parti Hükümetini karalama çabaları...
Hepsi bu düşmanlıktandır.
Kesinlikle gazetecilik maskesinin altında Doğan'ın, Erdoğan hasımlığı yatıyor.
Bu yüzden karalama haberlerle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ve Hükümeti içte ve dışta zora sokmak için her şeyi yapıyorlar.
Durmazlar…
Ölüm kalım savaşına girdiler bir kere…
7 Haziran'da AK Parti'ye darbe vurmak için türlü türlü numara çevirecekler.
Aydın Doğan gerilimi seçimlere kadar tırmandıracak.
Bunun için her fırsatı değerlendirecek.
Grup medyasında AK Partili adaylar ve belediyeler aleyhinde haber yapılması için talimatlar verildi.
Dedikoduları bile büyütecekler.
Doğan ve Paralel medyanın stratejisi bu.
Bunu anladık.
Peki buna karşın AK Partili adaylar ile AK Partili belediyeler ne yapacak?
Bunu bekleyip göreceğiz.
Mesela Cumhurbaşkanı ve Başbakan'a açıkça savaş ilan eden Hürriyet ile Okyanus medyasına eskisi gibi reklam ve haber desteğini sürdürecekler mi?
Hürriyet, AK Parti'yi yıkmaya çalışacak, Cumhurbaşkanı'na saldıracak; AK Partililer de terör destekçisi Doğan medyasının değirmenine su taşıyacak.
Bu olmaz!
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dediği gibi bu medyadan memleketini seven herkes uzak durmalı.
Başta da AK Partililer.
Aksini yapanlar Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın duruşuna karşı gelmiş olacak…
Aydın Doğan 'picamayla' başbakan karşılamaya alışıktı.
İmparatordu mübarek…
Şimdi muma döndü.
Hortumları kesildi.
Doğan grubunun yeni vukuatı, Yeni Şafak yazarı Cem Küçük'e 'gazeteci müsveddesi' demesi oldu.
Bir de 'ilkeli ve dürüst yayıncılık' yaptıklarını söylüyorlar.
Bu mu dürüstlük?
Bu nasıl ilke?
Hem Ahmet Hakan daha dün AK Parti'den milletvekili adayı olan Uğur Işılak için "Erdoğan şarkılarının müellifi ve icracısı..
Aday olmuş..
Artık milletvekili sıfatıyla yapacak herhalde şarkılarını.."
diye yazmadı mı?
CHP Hatay birinci sıra adayı DHKP-C'li Hilmi Yarayıcı için de, "Grup Yorum'un eski solistlerinden…
'İnce Memed' türküsünü en iyi o söyler…
CHP'den Hatay'da birinci sıradan aday oldu…."
demedi mi?
İlkeye bak ilkeye...