Hafta sonu hakemlerimiz için çok kötü geçti. Seyrettiğimiz neredeyse tüm maçlarda abartılı ve üst düzey liglerde daha az yaşanması gereken hatalar izledik. Ama bazı kararlar vardı ki çıldırmamak mümkün değil.
İlk sözümüz Tolga Özkalfa'ya... Konya-Beşiktaş maçında gözünün önünde yaşanan hiçbir şeyi göremedi. Kendisi olaya 5 metre uzakta; yardımcı ve 4. hakem ise en fazla 15 metre uzakta. Konyasporlu Erman Özgür, İbrahim Üzülmez'i sarılarak düşürüyor. İbrahim de sol koluyla Erman'a vuruyor. Hakem doğru karar uygulasa Erman'a ikinci sarı karttan, İbrahim'e de yaptığı hareketten direkt kırmızı kart gösterecek. Özkalfa pas geçiyor ve her şeyi çok net görecek konumda olan yardımcı ve 4. hakem de ona yardım etmiyor. Oysa ki aynı Tolga Özkalfa, iki hafta önce Kezman'ı 15 metre uzaklıktan söylediği İngilizce küfürden dolayı oyundan atmıştı. Simdi Fenerbahçeliler'i nasıl ikna edeceksiniz? "Küfürü 15 metreden duyup Kezman'ı atarken kuralları uyguladın da, her şeyin net olarak yaşandığı Konya'da gerekeni yapmazken acaba kafanda başka düşünceler m i vardı?" diye soracaklar.
YILDIRIM'A YAKIŞMADI
Gelelim Bülent Yıldırım'a...
Fenerbahçe-Sakarya maçında kendisine hiç yakışmayacak yanlışlar için deydi . Abartılı itirazlarından dolayı Capurro'ya sarı kart gösterdi. Ama Capurro ne yaptı? Hakemi protesto etmek için alkışladı. Sevgili Bülent. Madem yola çıktın, o zaman sonuna kadar git. Capurro'nun alkışını yedin ama hiçbir şey yapamadın. Muhtemelen de bu pozisyon içinde kaldı. Sonra da hatalar birbirini kovaladı. Martinez'in yaptığı Türk Ceza Kanunu'na göre bile suç olabilecek bir tekmeyi cezalandıramadın. Üstelik daha da yanlış bir şey yapıp, faulü Sakarya lehine verdin.
DURUM ÇOK FARKLI
Gelelim sonuca... Hakemler hatalar yapabilirler. Bunları dünyanın her liginde görebiliyoruz. "Çok kritik bir olay olmuştur. Hakem de yorumunu yanlış yapmıştır" der geçeriz. Ama Konya ve Kadıköy'de yaşananlar böyle değil. Hakemlere şirin gözükmek isteyen bazı kesimler akılları sıra onları korumak için "Hakemler baskı altında. Çok eleştiriliyorlar" diyor. Yukarı paragraflarda sıraladığımız hataların baskıyla ve eleştiriyle alakası yok. Bu tür pozisyonlarda karar verebilmek için aslında hakem olmaya da gerek yok. Yine yukarıdaki pozisyonları yoldan geçen adama da gösterdiğimizde herkes aynı kararı verir. Demek ki durum çok farklı.