Fenerbahçe'de kan kaybı devam ediyor. Hem kötü futbol hem kötü sonuçlar seyircide bardağı yavaş yavaş taşıracak gibi. Dün gece de gördük. Bir takımda uyum ve kadro sorunu varsa paşalar çok, erler de yeteneksizse hangi sistemle oynarsanız oynayın pek fazla birşey değişmiyor. Fenerbahçe, Çaykur Rize karşısında üçlü savunma, beşli orta saha ile oynadı. Bütün ulemalar bu sisteme bel bağlamıştı. Sözüm ona Fenerbahçe tıkır tıkır işleyecekti. İşleyen falan bir şey yok. Roberto Carlos ve Ali Bilgin'in arkaları bomboş. Özellikle dede yaşına gelmiş Roberto Carlos'un 100 metrelik sol kulvarı hem defansif hem de ofansif yönde kontrol etmesi imkansız. Üçlü defansta temel prensip top kanat oyuncularınızın arkasına atıldığında üçlü defansın o kanada gore kaymasıdır. Ama bırakın Fenerbahçe defansının bu mantaliteyi uygulamasını, anlamamışlar bile. Zaten Çaykur Rize'nin golü de böyle bir pozisyondan geldi. Carlos'un arkasına top atıldı, Çaykur Rizeli oyuncu da sağ kanattan bomboş geçti ve gol geldi.
TUNCAYSIZ OLMAZ
Gelelim ofansif yöne... Alex çok iyi toplar attı. Ama başta Kezman ve diğerleri sanki uyuyorlar. Deivid ortaya geliyor, iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalışıyor, ama çok top kaybediyor. Ali Bilgin de öyle. Sağ kanatta sürekli arayış içinde. Ama bir doğru yaparsa iki topu da rakibe veriyor. Fenerbahçe'ye genel baktığımızda forvet pres yapmıyor, orta saha top kapamıyor. Ne Roberto Carlos ne de Ali Bilgin ofansif olarak etkili. Defans bloğu ileri çıkacağına sürekli geri kaçıyor. Peki çağdaş futbolun gerekleri olan unsurların yüzde 80'ini yapamayan Fenerbahçe nasıl başarılı olacak? Doğaldır ki olamayacak. Peki Fenerbahçe geçen sezon nasıl başarılı oldu? Cevabı çok basit. Çünkü Tuncay Şanlı bu takıma tempo, sinerji ve bireysel yetenek özelliği getiriyordu. Şimdi birkaç hafta daha üçlü savunma gider, sonra Fenerbahçeli ulemalar 'Bu da olmuyor' derler. Savunma dörtlüye döner, yine olmuyor derler, başka arayışlara girişilir, sonra Zico'yu yollarlar ve Fenerbahçe şanslı ise sezonu ikinci bitirir.