Yukarıdaki başlık Türkiye'de futbolla ilgilenen hemen herkesin ortak düşüncesi. Fenerbahçe yendi ve en az üç takım potaya giriverdi. Bu, ligin heyecanı ve marka değeri için çok önemliydi. Trabzonsporlular üzülebilirler. Ama aynı Trabzonsporlular'ın gurur duymaları gereken bir teknik direktörleri var. Adı da Şenol Güneş. Son bir ayda sergilediği davranışlar futbol akademilerinde genç teknik adamlara ders olarak okutulmalı.
Endirekt olarak Trabzonspor'un kazandığı penaltıları eleştiren Aykut Kocaman'a verdiği şu yanıt tam bir adamlık örneğiydi: Hep birlikte hatırlayalım bakalım Şenol Güneş ne demiş: "Aykut Kocaman genç bir teknik direktör. Onun önünde çok parlak bir gelecek var. Ben ise yolun sonundayım. Şayet Aykut Kocaman emeğe ve alın terine ihanet ederse kendine ve Türk futboluna büyük zarar vermiş olur."
HER BABAYİĞİDİN HARCI DEĞİL
Aynı Şenol Güneş bu lafları söyledikten sonra maç öncesi misafir ve büyüğü olmasına rağmen Aykut Kocaman'ın yanına gidip elini sıkıyor. Bu, her babayiğidin harcı değildir. Gelelim lige...
Bundan sonra üç takım da inanılmaz bir yarışın içinde olacaklar. Hatta Kayserispor da zirveyi zorlayabilir. Ama heyecan demek aynı zamanda gerilim demektir. Ve bu haftadan itibaren hakemlerin vereceği her karar çok ama çok önemli. Bir yanlış kararda ligin tepesi allak bullak olabilir. Geride bıraktığımız hafta ne Bünyamin Gezer'i ne de Bülent Yıldırım'ı beğendik. Ama bundan sonra böyle hatalara Türk futbolunun sabrı kalmamıştır.