Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AHMET ÇAKAR

Metris'e son çağrı

Bakın beyler! Türk futbol tarihinde, çok önemli bir ilke imza attınız. Başkanından yöneticisine, futbolcusundan teknik direktörüne, menajerine kadar düzinelerce insan şu anda cezaevinde. Pek tabii ki, masumiyet karinesi uyarınca suçları ispat edilene ve yargı tarafından sabit bulunana kadar hepsi masumdur. Ama ortada da çok ciddi deliller olduğunu gazetelerden okuyoruz. Bu delillerin yarısı bile doğru olsa, Türk futbolunun içine edilmiş demektir. Üstelik ele geçen teknik takip sonuçlarına baktığımızda da birçok konuşma metni farklı gazetelerde de aynı görünüyor. Tablo böyle...
Peki; şimdi ne olacak?
En son söyleyeceğimi en başında söyleyeyim. Bu lafım şu anda Metris'te bulunanlara... Suçluysanız ya da suçunuz nasıl olsa mahkeme tarafından ispat edilecek ve hüküm giyeceksiniz gelin itiraf edin. Bu itiraf hem size, hem takımınıza, hem Türk futboluna hem de milyonlarca futbolseverin vicdanına çok büyük yararlar getirecektir. Hukuken biliyoruz ki; Sporda Düzensizliği Önleme kanununda itirafçılık müessesesi çalışmasa da alacağınız ceza iyi niyetiniz ve itirafınız sayesinde en alt sınırdan olabilir.

KULÜBÜNÜZE İYİLİK YAPIN!
Ayrıca bu itiraf en çok, çok sevdiğinizi iddia ettiğiniz kulübünüze yarayacaktır.
Nasıl mı? Anlatalım.
İçerideki idarecilerden biri itiraf etti. Dolayısıyla federasyonun eli rahatlamış olacak. O takımı derhal ve gönül rahatlığıyla ve pek tabii ki seyircisinden fazla bir reaksiyon gelmeden küme düşürecek. Bu sezon muhtemelen Bank Asya'da oynayıp seneye tekrar Süper Lig'e yükselebilecek. Kritik nokta ve asıl problem şimdi geliyor. Diyelim ki; itiraf etmediniz. Ve yine diyelim ki; federasyon herhangi bir karar almadan Süper Lig'i başlattı. Takımınız da hem Süper Lig'de hem de Avrupa'da doludizgin gidiyor. Ve yine diyelim ki; 8-10 ay sonra mahkeme sizi şikede suçlu buldu. Sonrasında neler olacağını biliyor musunuz?
Şampiyonluğa giden takımınız Süper Lig'den ihraç edilecek. Dolayısıyla Türkiye'de sadece bir sezon kaybedecek olan takımınız, bu kararla en az iki sezon kaybedecek. Avrupa'da da çok başarılı bir dönemde bu kararın geldiğini düşünün. UEFA derhal takımınızı ihraç edecek. Sadece ihraçla mı kalacak? Hayır! En az beş sene Avrupa'dan men edileceksiniz.
Bir sene men edilmek mi, yoksa beş sene Avrupa dışında kalmak mı? Avrupa'dan ve Türkiye'den aldığınız ve kazandığınız ödülleri teker teker geri vermek zorunda kalacaksınız. Gelin; ısrardan ve "Acaba yırtabilir miyim?" düşüncesinden vazgeçin. Gelin takımlarınıza son bir iyilik yapın.
Tabii ki yukarıda sıraladığım tüm tavsiyeler gerçekten suçlu olduğunu bilen ve bunun sonunda mahkemece ispat edileceğine inananlar için geçerlidir. Sözüm yargılama sonucunda beraat edecek kişileri kapsamamaktadır.

ARIBOĞAN VE GÜMÜŞDAĞ...
Gelelim federasyona... Lutfi Arıboğan ve Göksel Gümüşdağ'ın yönetim kurulunda olması ve alınacak karara imza atacak olmaları ciddi bir etik sıkıntıdır. Neden mi? Savcıya göre şikenin kol gezdiği, soruların alınıp satıldığı, kulüp başkanları tarafından baskının uygulandığı sezon Sevgili Lutfi Arıboğan, Futbol Federasyonu'nda görevliydi. Arıboğan'ın kişiliğiyle ilgili en ufak kuşkum yok. Ama kararda bulunması usulen yanlış.
Gelelim Göksel Gümüşdağ'a... Pırıl pırıl genç bir isim. Ama emniyet kayıtlarına göre şike yapılmış 5-6 maçta İstanbul Büyükşehir Belediyespor takımı var. Her ne kadar yöneticileri bu olaylara karışmamış olsalar bile, bu dönemde İstanbul Büyükşehir Belediyespor'un başkanı Göksel Gümüşdağ'dır.
Ve aynı Gümüşdağ şu anda da Futbol Federasyonu Başkanvekili. Bu durum hem etik hem de usul yönünden sakıncalıdır.













Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA