Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HOP KÜLTÜR

SAMİ TOSUN

Bu yazın modası ve komik modacılar

Efendim, bu reyting denen sihirli ölçü birimi hakikaten enteresan bir seyir izliyor. Star'da yayınlanan Star Akademi, onca şaşaaya rağmen reyting alamıyormuş. Kendi adıma düşük reytingi, Ertuğrul Özkök'ün jüri üyeliğine bağlasam da, programın 'tüm izleyici'de 21. sırada olması hakikaten çarpıcı bir netice. Bu da bir bütün olarak 'jüri müessesesi'nin önemine işaret ediyor. Halkımız heyecansız jüriye teveccüh göstermiyor. Koyun oraya Istakozcu Sema Hanım muadili birini, bakın neler oluyor...
Sahi, ne oldu Istakozcu Sema Hanım'a? Çok fena tüketildi, değil mi? Başka vesilelerle yazmıştım, halkımız bu gibi hususlarda bir tüketim canavarıdır. 'Haybeye meşhur'ları daimi surette tüketir ve tedavülden kaldırır. Bilmem hatırlar mısınız, Levent Oran diye biri vardı, tüketilmiştir. Çakma 'popstar' Ajdar tüketilmiştir. Damat Armağan Paşa tüketilmiştir. Milli Kaynana Semra Hanım bile tüketilmiştir...
Tabii bazı şeylere de şaşırmıyor değilim. Misal, Nur Yerlitaş... Tedavülden bir türlü kalkmıyor, kalkamıyor. Aslında çok fazla ortamların konuşulanı da olmuyor ama bir şekilde aralardan profilini görüyoruz. Hayatımızdan bir türlü çıkmıyor yani. Ben bu işi çözdüm sanırım. Evet kıymetli okur, size bir sır vereyim; ben kendi fotoğrafımı görünce gülmeye başlarım. Şu hayatta aynı şeyi sadece 'modacı' Nur Yerlitaş'ı görünce hissediyorum. Yani bir çeşit delilik gibi. Ne zaman Nur Yerlitaş görsem, hani fotoğraf ya da ekran görüntüsü, kendimi tutamıyorum ve derhal gülmeye başlıyorum. Nur Yerlitaş benim için bir gülme nesnesi.
Evet, elbette kendisi bir moda abidesidir. Elbette o herkesi şık ya da rüküş ilan edebilir. Ve yine evet, karşısındakine neyin yakıştığını, neyin yakışmadığını söyleyebilme konusunda engin bir yetkisi, algılayışı, zevki vardır. Lakin, kendisi bende bir karikatür hissi uyandırmaktadır. Evet, bildiğiniz karikatür!..
Hani bazı karikatürler vardır; sözsüz, balonsuz falan, Nur Yerlitaş da benim için öyledir. Hiçbir söz etmese de, balon çıkarmasa da, ben sadece onun cismini gördüğüm an itibarıyla gülebilmekteyim. İşte böyle insanlar şu hayatta kolay kolay tüketilemezler. Tamam, 'star' da olamazlar ama öyle gözümüzün önünde eriyip gitmezler. Nur Yerlitaş tam da gözümüze her daim hoş bir karikatür gibi göründüğü için hep bizimledir.

DOĞRU ZAMANDA, DOĞRU KİŞİLERLE...
Tabii durumu abartmayalım. Dünyada ve memleketimizde bir sürü karikatür gibi insan vardır ama bunların tamamı Nur Yerlitaş mertebesine yükselemez. O mertebeye yükselmek için bazı meziyetlerin olması gerekir; doğru zamanlarda, doğru yerlerde, doğru kişilerle bulunmak gibi... Nur Yerlitaş, kendisinde olmayan her şeyi, doğru zamanlarda, doğru yerlerde, doğru kişilerle tamam edebilmektedir. Bu sebeple, başkalarına üzerindeki kıyafet münasebetiyle komik göründüğünü söylerken, kimse ona o 'komiklik' ithamı yaptığı kişiden mutlak olarak daha komik göründüğünü, hem de ne giyerse giysin, söyleyememektedir. Neticede bir kere moda otoritesi kabul edilmiştir.
Zaten moda denen şey de böyledir. Mesela tanıdığım tüm modacılar bana komik görünmektedir. Cemil İpekçi daimi surette tuhaf bir şekilde 'cemiyet hayatı'nda dolanmaktadır ve nerede suretine rastlasam gülerim. Yemekteyiz yarışmasıyla tanıdığım Muammer Ketenci, keza, çok enteresan bir insandır. Gülme hissi uyandırmaktadır. Barbaros Şansal'dan hiç söz etmek istemiyorum, görünümü itibarıyla diğerlerinden daha az komik olsa da, esasen bir mizah ustasıdır. Yani moda, umumiyetle komik görünen ya da komik olan insanların, başka insanlara kendini güzel hissettirmesi faaliyetine verilen addır, denebilir...
Nereden nereye, değil mi kıymetli okur? Birden bire moda âlemlerine dalıverdik. Moda aslında insanın kimseyi dinlememesi ve hele bu sıcaklarda rahat ettiği şeyleri giymesidir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.