Adana'nın nabzı, Atatürk Caddesi'ndeki "Kuyumcular Çarşısı"nda atar.
Çakmak Caddesi' ndeki konfeksiyoncularda atar.
Mithat Saracoğlu Caddesi'ndeki "pahalı markaları satan" mağazalarda atar.
Pazarlar Caddesi'ndeki "toptancılarda" atar.
"Oralara" bir göz attık.
***
Biz "Pazarlar Caddesi" diye yazdık ama...
Eski Adanalılar oraya "Melek Girmez" diyorlar.
Neden?
"Bıçkın bir Adanalı" sorumuz üzerine dedi ki:
- Adanalıyık, Allah'ın adamıyık... Bici yerik, şalgam içerik... Gazeteci abimiz bir sual sormuş, doğrusunu söylerik.
- Nedir doğrusu?
- Bir tarihte bu caddeye melek girmezmiş.
- Niçin?
- Bütün şeytanlıklar burada döndüğü için... Ama artık melek giriyor... Bak abi, şu meleğe.
"İşaret ettiği yöne" baktık.
Güzel bir kız yürüyordu.
***
Adana'da artık, eski Yeşilçam filmlerindeki "Vahi Öz-Hacı Ağa" tiplemeleri yok.
"Öztürk Serengil-Pavyonda baba parası yiyen" delikanlı tiplemeleri de.
Ama hala "Adanalıyık, Allah'ın adamıyık" diye başlayan çok.
***
Eski "Melek Girmez", yeni Pazarlar Caddesi'ndeki "bıçkın" Adanalı "gazeteci abim bizim nabzımızı mı tutacak" diye sorunca...
"Evet" dedik.
- Abi gel, Kuyumcular Çarşısı'na gidek.
- Orada ne var?
- Bizim dükkan var... Gel, nabzı beraber tutak... Bak neler görecen.
- Neler göreceğim?
- Abi, adam düğün yapacak... Düğünde geline takı takması lazım... Fakat para nanay... Adam ne yapıyor, biliyon mu?
- Ne yapıyor?
- 3 günlüğüne altın kiralıyor.