Temel ile İdris idama mahkûm olmuşlar.
Son arzuları sorulmuş.
Temel demiş ki "anamı görmek istiyorum."
İdris'in son arzusuna gelince:
Temel anasını görmesin.
"Hikâye" Türk soluna ithaf olunur.
***
CHP ile DSP uzlaştı ya... Bu oluşumun dışındaki kimileri şimdi "solda yeni moda" başlattılar:
"Bağımsız ortak aday çıkaralım."
Masa başında "böyle projeler" üretmek kolay. Ama bağımsız olarak sandıktan çıkabilmek öyle her babayiğidin harcı değil.
Rahmetli Ali Rıza Septioğlu bir keresinde partisine kızmış "Elazığ'dan bağımsız aday olmuştu." Kazandı.
Zira "şeyhlik, şıhlık" vardı, "tüm Palu arkasındaydı."
2002'de Mustafa Zeydan Hakkâri'den bağımsız geldi. Arkasında "koca aşiret" vardı.
Safter Gaydalı Bitlis'ten bağımsız geldi.
"Dedesi şeyh... Dedesinin dedesi şeyh."
***
Kolay mı bağımsız olarak seçim kazanmak.
Bunu en iyi Mehmet Ağar bilir. Ağar gibi "yıllarca çalışan" veya Mesut Yılmaz gibi "yıllarca Başbakanlık yapan" biri, engelleri aşıp, bağımsız olarak seçilebilir.
Ki bunlar istisnadır.
***
Tabii bir de "etnik rüzgâr"
var. Demokratik Toplum Partisi'nin arkasında duracağı "bağımsız adaylar", bazı illerde sandıktan rahatça çıkabilirler. Bunu "sağır sultan bile" biliyor.
***
Ama Deniz beye küsen, ötekine darılan gidecek ve "bağımsız sol ortak aday" olacak. Ve sonuç alacak.
Duyun ama inanmayın.
***
"Hikâyenin" patent hakkı, sol siyasetin bilinen isimlerinden, eski bakan Mehmet Moğultay'a ait. Padişah Ali ile Osman'ı barıştırmaya karar vermiş.
Önce Osman'ı çağırmış:
- Ali ile barış... Sana 2 kese altın vereceğim, Ali'ye 1... Sana 2 tarla vereceğim, Ali'ye 1... Sana 2 ev, Ali'ye 1... Yeter ki barış.
Osman "padişahım" demiş:
- Barışırım ama, 1 şartım var.
- Nedir?
- Ali'nin 1 gözünü kör et.
- Ederim ama senin de 2 gözünü birden kör ederim.
- Olur padişahım... Yeter ki Ali'nin 1 gözü çıksın... Zararı yok benim de 2 gözüm çıksın.
***
Moğultay'la "solu" konuşuyorduk. Bu hikâyeyi anlattı.
Ve sordu:
- Başka bir şey söylemeye gerek var mı?