MURAT Başesgioğlu "İçişleri Bakanlığı yaptı."
"Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı" yaptı.
Ve şimdi "Spordan Sorumlu Devlet Bakanı."
"Hangisi daha zor" diye sorduk:
- Hiç kıyasladınız mı, hangisinde işler daha karışık?.. Daha hareketli? Başladı gülmeye.
***
Başesgioğlu "burası" diye konuştu:
- Zira burada işin özünde rekabet var... Hem de ne rekabet... Ve bir de rekabetten gelen tarafgirlik.
***
Gerçi konuştuğumuz konu "genelde" spor ama...
"Özelde" de futbol.
Murat Başesgioğlu:
- Orta yolu bulmak gerekiyor.
- Herkeste şu ortak fikir oluşmalı: Yönetim adil.
- Ve işler güven temeline oturmalı.
***
Başesgioğlu'na "eski dönemleri" açtık.
Her dönemde denir ki:
- Siyaset, spora müdahale etmesin.
Ama yine her dönemde, başı sıkışan, der ki:
- Meclis bu işe müdahale etsin... Hükümet müdahale etsin... Başbakan, bakan müdahale etsin.
***
Başesgioğlu:
- Yasa var... Siyaset hiçbir şekilde müdahale etmeyecek.
- Futbol dünyası, kararını kendi verecek.
- Federasyon Genel Kurulu demek, futbol dünyamızın parlamentosu demek.
- Siyaset, müdahaleye heveskar değil... Ben bütün yetkilerimden vazgeçtim.
- Futbol dünyası kendi göbeğini kendi kesecek.
***
- Sayın Başesgioğlu, Başbakan'la ve Maliye Bakanı ile birlikte, spor dünyasının önde gelenlerini dinlediniz... İsteklerini öğrendiniz... Ne yapacaksınız? Bakan bey:
- Futbolculara verilen paranın stopajı düşsün diyorlar... Yüzde 40'tı, 15 oldu.
- 2008'de de bu yüzde 15 devam edecek.
- Bunu kademeli olarak daha da aşağı çekeceğiz... Süper Lig'de olmayan takımlar için.
- Birikmiş borçlar var... Yeniden yapılandırma talepleri inceleniyor.
***
Murat Başesgioğlu "çok önemli başka konular var" diye konuştu.
Örneğin "altyapı."
Örneğin "yeni yeteneklerin ortaya çıkarılması... Bunun için devlet katkısı."
Örneğin "maçlara daha çok seyirci gelmesi."
***
Uzun uzun konuştuk.
Ve gördük ki...
Başesgioğlu "gerçekten müdahale etmiyor."
Ama "yol gösteriyor."
Gösterdiği yol "akıl yolu, akıl dolu."