Fakir yerin "çöplüğü de fakirdir."
Zira fakir "ne ekmek artığını" çöpe atar, ne de "yemeğinin fazlasını."
"Zengin yer" ise öyle mi?
Örneğin Ankara'nın Çankaya'sı.
Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz anlattı:
- Çankaya' nın çöpü kıymetli.
- İçinde ekmek de var kemik de... Et de var yemek de.
- O nedenle Çankaya'da 4 ayaklı dostumuz çok.
4 ayaklı dost çokluğu sadece "çöp zenginliğinden dolayı" değil.
Prof. Eryılmaz:
- Bazı aileler çocuklarına arkadaş olsun diye yavru köpek alıyorlar.
- Köpek büyüyor, baş edemiyorlar.
- Ve sokağa bırakıyorlar.
***
Belediye "4 ayaklı dostları" topluyor. Şu anda sayıları "7 bine yakın."
"Zengin çöplerinden çıkan yiyecekler" onlara yetiyor. Çankaya Belediye Başkanı Prof. Eryılmaz:
- Onları önce kısırlaştırıyoruz.
- Tedavi ediliyorlar.
- Sonra eğitiliyorlar.
***
"Birkaç dalda" eğitim var.
Örneğin "görme özürlüye refakat."
Örneğin "depreme" veya "yangına" karşı duyarlılık.
Örneğin "bekçilik."
Bu arada yeteneklerine göre "20-30-40 kelime" öğreniyorlar.
"Otur" gibi, "kalk" gibi, "getir götür" gibi... Sonra "isteyen" geliyor, "birini" beğenip götürüyor.
***
Prof. Eryılmaz 4 ayaklı dostlarından "bizim aile" diye bahsediyor:
- Bir gün yemek saatinde görmelisiniz... Çıt çıkarmazlar... Dinlerler ve yerler.
- Neyi dinlerler?
- Mozart'ı... Mozart çalınınca bizim aile mest oluyor... Öyle alıştılar ki... Onlar havlarken Mozart'ı çalıyoruz, havlama birden kesiliyor.