Sayın Cumhurbaşkanım" dedik ve Anayasa'yı açtık:
"Cumhurbaşkanı devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir."
Anayasa "böyle diyor."
***
Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı seçildikten sonraki "söylemleri" de bu yönde.
"Devlet organlarının düzenli ve uyum içinde çalışmasına özen gösterdiğini, göstereceğini" vurguluyor.
***
Ve bir "not" daha... Türkiye "kurumlar-kurallar" devleti.
Sistemin özü "kuvvetler ayrılığına" dayanıyor.
Fakat...
Bizde kuvvetlerin ayrılığı sık sık "kuvvetlerin kavgasına" dönüşüyor. Kurumlar "sürtüşüyorlar."
***
- Sayın Cumhurbaşkanım bu konuda daha fazla ayrıntıya girmemize herhalde gerek yok... Zira yıllardır siyasettesiniz... Meclis'tesiniz... Önemli sorumluluk makamlarında görev yaptınız... Ve bugün Çankaya'dasınız... Ne diyorsunuz?
"Uzun soruyu" biraz daha uzatalım:
- Bazı devlet organları arasında kurumsal hassasiyet mi var?.. Alınganlık mı var?.. Güvensizlik mi var?.. Uyumu gözetme göreviniz nasıl yürüyor?
***
Cumhurbaşkanı:
- Türkiye'nin bazı gerçekleri var.
- Gizleseniz de herkes biliyor... Bunlar yaşanmıştır.
- Ne kadar gerçekçi olursak, yarınlar için o kadar sağlıklı adımlar atılır.
- Ülkemizin geleceği için de daha iyi olur.
Abdullah Gül devam etti:
- Görevimin bilincindeyim.
- En önemli şey şeffaflık... Şeffaflık ilkesini hiç göz ardı etmemeliyiz.
- Farklı görüşler her zaman olabilir. Doğaldır. Yadırgamıyorum.
- Ama bunların rahatça oturulup konuşulacağı, tartışılacağı, müzakere edileceği ortam ve platformlar devlet sistemimizin içinde vardır.
***
"Siz ne yapıyorsunuz" diye sorduk.
Cumhurbaşkanı:
- Her şeyin bu ortam ve platformlarda, en açık şekilde konuşulmasını temin etmeye çalışıyorum.
- Bütün kurumlar enerjilerini, Türkiye'nin kalkınması, modernleşmesi ve refahı için seferber ederlerse, inanılmaz bir sinerjinin doğacağını düşünüyorum.
- Böyle dönemler, ülkenin altın dönemi olur.
- Türkiye büyük atılımlar yapar.
***
"Nasıl gidiyor" diye yine araya girdik.
Abdullah Gül:
- Sorumluluk ve görevimin bilinci içinde, bu konularda önderlik etmek için elimden geleni yapmaya gayret ediyorum. Bundan sonra da ne gerekirse yapacağım.
Cumhurbaşkanı:
- Bazı hallerde, bazıları, doğru bildiklerini vicdani kanaatlerinden dolayı veya çeşitli kaygılarla, rahat bir şekilde ifade edemeyebilirler.
- İşte o noktada benim konum ve duruşum çok önemli.
- Ben böyle durumlarda hep doğruları söyleyen, çekinmeden söyleyen kişi olacağım.
- Görevim bunu gerektiriyor... Anayasa ve yüce Meclis'in huzurunda ettiğim yemin de.